Doğa ve Kültür Derneği (DOKU), Başkanı Göksal Çidem, Istrancalar planlanan RES projeleri ve bölgedeki arıcılık faaliyetlerini incelediği bir açıklamada bulundu.

"Bilim bu konuya nasıl bakıyor?"

Gezici Ekiplerden Detaylı Çalışma Gezici Ekiplerden Detaylı Çalışma

Istrancalarda k arıcılık faaliyetlerinden bahseden Çidem; “Istrancaların büyük bir bölümü TRAKYA ARISI gen koruma kapsamında izole bölge olarak belirlendi.  Bu alanda coğrafi işarete sahip Meşe Balı üretilmektedir. Üstelik bölge arıcılıkta mutlak koruma altındadır. Trakya arısı 30/06/2010 Tarih ve 29 sayılı olurları ile Tarım Bakanlığı tarafından mutlak korumaya alınmış olup, Yıldız dağlarının tamamına yakınında Trakya Arısı koruma kapsamındadır. Bu bölgede meşe ormanları ile kaplı olup, Meşe Balı coğrafi işarete sahiptir.

Kırklareli Arısı Islah Projesi Kapsamında Kofçaz ilçesi bölgesinde Tarım Orman Bakanlığı, Kırklareli Valiliği, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Namık Kemal Üniversitesi, Mustafa Kemal Üniversitesi ve Kırklareli Arı Yetiştiricileri Birliği çalışmalar yürütüyor.

Ayrıca Kırklareli Merkez Düzorman ve Yörükbayır köyünde de Tarım ve Orman Bakanlığı, Kırklareli Valiliği ve Türk Patent ve Marka Kurumunca MEŞE BALI (Tescilli Coğrafi İşaret Mahreç İşareti) Proje uygulama bölgesidir.

Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibarıyla belirli bir coğrafi alan ile özdeşleşmiş olan; üretim, işleme ya da diğer işlemlerinden en az birinin belirlenmiş coğrafi alan içinde gerçekleşmesi gereken ürünlerin konu olduğu coğrafi işaretlere “mahreç işareti” denir.

Hem RES hem de Istranca arısı aynı proje alanı içerisinde olur mu.? Bilim bu konuya nasıl bakıyor.? Bu konuda Istrancalarda yapılan farklı bir proje çalışmada hazırlanan rapora göz atalım. Ormanlık alanda açılması planlanan madencilik projesine arıcılık zarar görecek, gerekçesi ile yaptığımız itiraz sonucunda, üstelik te firma tarafından hazırlanan ekosistem değerlendirme raporu Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü (Zooloji-Entomoloji)tarafından “Arıcılık Açısından Değerlendirme Raporu “ gerçekleri gün yüzüne çıkarmıştır” dedi.

424922071 10232498663669230 5849540917434471080 N

“Arıcılık Açısından Değerlendirme Raporu“

Arıcılığın RES’lerden ne kadar etkileneceği ile ilgili konuşan Çidem; “Arılar açısından ses miktarı bir anlam taşımakta mıdır? Ya da arılar sesi duyabilirler mi?

Bu soru bilim insanlarını da uzun zamanlar meşgul etmiş ve bu konuda araştırmalar yapılmıştır. Genel kanı birçoğumuzun da bildiği gibi arıların kulakları yoktur ve sesleri duymazlar. Kovan yanında yüksek sesle konuşmak ya da yüksek sesle bağırmak arıları rahatsız etmez.

Ancak anlar havada meydana gelen titreşimleri algılayabilir ve bunlara karşı tepki verebilirler. Titreşimler arılar açısından son derece önemlidir, çünkü arıların iletişim yolları titreşimlere bağlıdır.

Özellikle tarlacı arılar besin kaynaklarının yerlerini birbirlerine bildirirken iki farklı dans gerçekleştirirler. Bu danslardaki iletişim yolu kanatlarının çırparak gerçekleştirdikleri titreşim şekilleridir. Arılar her ne kadar kulakları olmasa da antenlerinde yer alan Johnston's organı denilen bir bölge sayesinde çevredeki titreşimleri algılar. Arıların bulunduğu çevre titreşimlerden etkilendiğinde iletişimleri bozulabilir.

Bu durum arıların besin kaynaklarını bulamaması ve kovanlara geri dönememesi ile sonuçlanabilir. Dolayısıyla belli ses seviyesi üzerindeki sesler ya da titreşim kaynakları arılar arasındaki iletişimi engelleyebilir.

Arıcılık ve Proje Faaliyetleri Arasında Olabilecek Etkileşimlerin Detaylandırılması ve Bu Etkileri Anlama Ancılar ve proje faaliyetleri arasında direk ve dolaylı yoldan etkileşimler söz konusu olabilir.

Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir. Koloni kayıpları, Arıcılık alanı kaybı, Bal arılarının tarlacılık (nektar, polen yada su topladığı) yaptığı alanların kaybolması, Proje alanında meydana gelecek faaliyetler sonucunda meydana gelen tozun arıcılık faaliyetleri ile etkileşmesi, meydana gelecek trafik sonucu balarısı kayıpları, Proje faaliyetleri (ışık, gürültü vb.) ile kolonilerin rahatsız olması” ifadelerini kullandı.

Su kaynaklarına verilecek zararlarla arıcılığın negatif etkileneceğini söyleyen Çidem; “Dolayısı ile arı biyolojisi ve kovan ihtiyaçları açısından bakıldığında, balarıları kovanın devamını sağlayabilmek için belli temel ihtiyaçlara gereksinim duyar. Bunlardan birisi ve en önemlisi yakın çevresindeki su kaynaklarıdır. Balarıları ve diğer sosyal böcekler kovanı soğutmak ve kristalize olmuş balı çözmek için suya gereksinim duyar. Bir diğer ise bol nektar ve polen kaynağıdır. Özellikle yazın bol nektar ve polen kaynağına gereksinimleri vardır ki yavru yetiştirme konusunda sıkıntıya düşmesinler.

Ayrıca bu kaynaklar ne kadar yakın olursa balarıları için o kadar iyi olur ve yönlerini bulmada etrafta meydana gelen rahatsızlıktan en az şekilde etkilenirler. Aynı zamanda balarıları yüksek ses ve rahatsızlıklardan (toz, çevreyi kirleten etmenler) uzak durmaya ihtiyaç duyar.

Proje alanında gerek patlatmalarda ve gerekse de üretim ve nakliye esnasında yapılacak sulamalar, Alan ve Çevresinde Arıcılık Faaliyetlerinin Geliştirilmesi ve Sürdürülebilirliği Uluslararası Finans Kurumu (Dünya Bankası Grubu)'na göre; 1 Ocak 2012 yılında yayınlanan Performans Standartları 6. Maddesi Biyoçeşitlilik Korunması ve Yaşayan Doğal Kaynakların sürdürülebilir yönetiminden bahsetmektedir. Bu girişimin 3 ana amacı vardır.

Bunlar, Biyoçeşitliliğe sahip çıkmak ve korumak, Ekosistem servislerinden (en çok ta arılar tarafından yapılan tozlaşma) gelen yararı devam ettirme ve sağlama, Koruma ihtiyaçlarını ve kalkınma önceliklerini entegre eden uygulamaların benimsenmesi ile canlı doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimini teşvik etmek. Uluslararası Finans Kurumu Performans Standartlarının 6. Maddesinin ana amaçlarından birisi ekosistem servislerinden gelen yararın devam ettirilmesidir. Proje alanı ve çevresinde ekosistem servislerinden gelen en önemli yarar "Arıcılık" faaliyetlerinden gelmektedir. Proje alanı ve çevresinde uzun vadeli sürdürülebilir bir arıcılık ve arıcılık gelişimi için bilim esas alınmalıdır.

Doğal kaynaklar, balarılarının gelişimi yaşamlarının devam ettirmesi için son derece önemlidir. Bu tür bir sorun, proje alanında oluşan toz partiküllerinin sürekli ölçülmesi ve ilgili mevzuatlar tarafından belirlenen kabul edilebilir değerler seviyesinde kalınmasıyla aşılabilir” cümlelerini kullandı.

Çidem açıklamasını şu şekilde sonlandırdı; “T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından izole bolge olarak ilan edilmiş ve Trakya arısı bu coğrafyada koruma altına alınmıştır. Bu açıdan da bakıldığında Merkez , Vize, Demirköy ve Kofçaz ile birlikte ülkesel arıcılık projesinde önem arz eden bölgelerdendir

324629949 1448015136006730 5939460393697574989 N (1)

Ziraat Mühendisliğinin değerlendirmesi; ÇED BAŞVURU dosyalarında bölge arıcılıkta ön plana çıkmış bir bölge olmasına rağmen, Arıcılıktan hiç bahsedilmediği, bu arıların yaşam alanlarının bir kısmının yok edilmesi ve yok edilirken oluşacak ses ve toz bulutu nedeniyle arıların yaşam alanlarına ve kendilerine vereceği zararın düşünülmesi gerektiği, proje sahası olarak sadece çizilen sınırların düşünülmemesi gerektiği, doğal ortamın bir bütün olduğu ve sınırlarının çizilemeyeceği, doğal ortamında bir yaşam alanı olan orman içinde yaşayan tüm canlılar, otlatılan hayvanlar ve bunlara verilecek zararın hiç hesap edilmediği, bu durumun doğal ortamda yaşayan hayvanların nasıl etkileneceği, doğal ortamda yaşayan birçok çeşidin hangi birinin kuluçka dönemine dikkat edilebileceği, pratiğe aktarılmasının mümkün olmayacağı, Proje alanının ormanlık alanda yer aldığı, tarım alanları, orman alanları, mera alanları ve bunlardan elde edilecek tarımsal ürünler ve burada yaşayan canlıların birbirinden ayrı düşünülemeyeceği, yaşam koşulları olarak birbirlerinden etkileneceklerinden bu faaliyetlerin yapılması durumunda tarımsal üretimin zarar göreceği, Belirtilmektedir.

Sonuç olarak; RES alanlarında 1 türbin için yaklaşık 10 dekar, yollar için ise 10mt genişliğinde türbinler arası orman, mera ve tarım alanlarının bütünlüğünü bozan yollar. Ama en önemlisi de kilometrelerce iletim hatları için kesilen ormanlar, kamulaştırılan tarım toprakları.

1. Kim kazanacak 2.Kim kaybedecek.,? Kazanan belli. Elektriği üreten.

Kaybeden ise tarımsal üretim, doğal yaşam ve yaşam alanları. Tarımsal ve hayvansal üretim yapan köylümüz.” (Volkan Abuy)

Editör: Volkan Abuy