Kadına şiddetin büyük sonuçları olduğuna değinen Arslan, şiddetin boyutlarının tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu vurguladı.
Veriler Rakamdan İbaret Değil
Toplumda meydana gelen şiddet olaylarının çocukları annesiz ve babasız bıraktığının altını çizen Arslan, “Her yıl sayısız kadın evde, işte, sokakta, okulda kısacası yaşam alanlarının hepsinde psikolojik, fiziksel, ekonomik, dijital yada cinsel şiddete maruz kalıyor. Yüzlerce kadın ise yine yaşam alanlarında çoğunlukla en yakınım dediği erkekler olan babası, kardeşi, eşi, sevgilisi, arkadaşı tarafından katlediliyor. İş yerlerinde iş cinayeti sonucu öldürülen, mobinge maruz kalan, tacize ve şiddete uğrayan kadın sayısı da ülkemizde ve dünyada gün geçtikçe artıyor. Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete dair veriler her geçen yıl daha da artıyor. Rakamdan ibaret gördüğümüz bu veriler; çocukları annesiz, anne babaları evlatsız bırakıyor” sözlerini dile getirdi.
Filistin’i Unutmadı
Kadın ve şiddet denilince Filistin’de yaşananların da unutulmaması gerektiğini belirten Arslan, “Dünya gündeminden düşmeyen ekonomik krizler, depremler, seller, savaşlar bizlere bir kez daha göstermiştir ki çocuklar ve kadınlar bu felaketlerin hepsinde psikolojik ve fiziksel olarak daha fazla etkileniyor. Her gün, her saat yeni bir vahşet haberini aldığımız Filistin’de de durumlar pek farklı değil. Bu yıl Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Filistin’de yaşamını yitiren, her türlü şiddete maruz kalan kadınlara tüm dünyanın dikkat kesilmesi gerekir. Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak savaşı bir kez daha lanetliyor, bugünü savaşta can veren ve can bedeli mücadele eden kadınlara atfediyoruz” dedi.
“Hep Birlikte Dur Diyelim”
Şiddete karşı mücadelede birlik çağrısı yapan Arslan, “Kadınlar; kendilerine ikinci sınıf toplumsal roller biçilmediği, kendi yaşamlarına ve bedenlerine dair kararları kendilerinin verdiği, çalıştıkları iş yerinde ucuz iş gücü olarak görülmedikleri, kadınların yaşadığı sorunlarda erkeklerin değil kadınların söz sahibi olduğu ve çözüm ürettiği, kadına yönelik her türden şiddetin ortadan kalktığı, tacize ya da tecavüze uğrama kaygısının olmadığı bir dünya için mücadele etmelidir. Tıpkı direnişleri yaşadıkları toprakların sınırlarını aşan Trujillo diktatörlüğü karşısında boyun eğmeyen Mirabel kardeşlerin; savaşa, zulme karşı mücadele eden Filistinli kadınların yükselttiği mücadele gibi. Unutmayalım ki şiddetin azı, çoğu, bahanesi, toleransı, affı ya da özrü olmaz. Kadına yönelik her türlü şiddete hep birlikte dur diyelim, her türden şiddetle hep birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullandı.