Kırklareli’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nde uzun yıllar çeşitli kademelerde görev yapan, eski Belediye Başkan Yardımcısı, önceki dönem CHP İl Başkanlarından Ünal Başkur, 31 Mart 2024 yerel seçimleri ile ilgili yaptığı değerlendirmeyi içeren “Sağduyu Çağrısı” başlıklı yazı dizisine devam ediyor.
Başkur yazısında, seçim döneminde CHP Genel Merkezinin
“-Önseçim birinci önceliğimizdir.
-Örgütlerin aldığı kararları uygulayacağız.
-Belediye Başkanının Partimize ait olduğu yerlerde, “ Memnuniyet Anketi” yapacağız.
Eğer var olan Başkan; “Memnuniyet Anketi”nden başarılı çıkmaz ise; önseçime giremeyecektir. Eğer başarılı çıkar ise O’nu atayacağız.” temel ilkelerini dile getirdiğini hatırlatarak şu tespitlerde bulundu;
“Kırklareli Merkez İlçe aday belirlemesinde; dile getirilen temel ilkeler, maalesef yaşama geçirilmemiştir!
Alınan önseçim kararı çerçevesinde 3 adaylı bir önseçim gerçekleştirilmiştir. Üç aday da önseçim sandığını talep etmişlerdir ve alınan kararı onaylamışlardır.
Önseçime; merkez İlçe’de kayıtlı bulunan 3.000 üyenin 3/4’ü katılmış, 2.400 oy 3 aday arasında %10’ar eksiklikler ile paylaşılmıştır. Fotoğrafa bir açıdan bakıldığında; katılan üyelerin 2/3’ü, önseçim sandığından çıkan adayı onaylamadığını ortaya koymaktadır!
Ve bu sonuçlar ışığında, CHP Kırklareli Belediye Başkan Aday’ı belirlenmiştir. Önseçime katılan adaylardan biri “Ben bu sonuçları kabul etmiyorum!” diyerek “Bağımsız Belediye Başkan Adaylığını” açıklamıştır!
Var olan Belediye Başkanı’nın 2019 seçimlerinde “Bağımsız Aday” çıkması ve CHP’nin seçim kaybı nedeniyle, “parti içi ve dışındaki bir kesim” açık-gizli tepkilerini ortaya koymaya başlamıştır.
Ve bu koşullar altında seçim startı verilir.
Aday adaylığı sürecinde adı geçen iki ad (Daha sonradan Bağımsız Adaylığını ifade eden kişi hariç) Partisi ve Aday yanında olduğunu belirterek anlayışlarını ortaya koyarlar ve var olan Aday da;
Her iki aday adayının da görüş ve düşünceleri ortaklaşalığında birlikte siyaset yapacağını ifade eder.
“-Başka Bir Belediyecilik Mümkün
-Şehrime Mühendis Eli Değecek
-Belediye Meclis Üyeleri belirlemesinde örgüte müdahale etmeyeceğim” der.
Ancak seçim startı verildiğinde; Başkan Adayı tüm sözlerini unutarak/gözardı ederek kendi siyaset anlayışını ortaya koymaya başlar! Hatta en vahim sonuçta; Merkez İlçe yönetiminin istifasıdır. Seçim arifesinde yönetim ve Başkanın istifası, oluşacak sonucu ortaya çıkarmaya başlamıştır!
Başkan Adayı Meclis listesini belirlemiş! daha demokratik bir belirleme olacağı düşüncesi ile aday olan pek çok kişi, uygun olmayan bir tarz ile liste dışı bırakılmıştır! Bu yöntem seçim yolunda büyük bir kırılma noktasıdır!
*Başkan Adayı’nın “ben merkez”ci siyaset anlayışı ve 10 yıllık siyaset ve belediyecilik mantığı
*İlçe örgütünün mücadele yerine teslimiyetçi anlayışı
*İl örgütünün süreci yönetememesi
*Adaylaşma sürecinde Belediye Meclis listesi belirlemesinin yarattığı kırgınlıklar
*2019 yerel seçimlerinin partili ve tabanda yarattığı psikoloji
*Parti içinden çıkan bağımsız aday ve eklenebilecek diğer etkenler sonrası yaklaşık 500 oy farkı ile Kırklareli İl Belediye Başkanlığı seçimlerini kaybettik!!!
Biz bu filmi daha önce de izlemiştik!
Yıl 1999…
O dönemde de benzeri koşullar egemendi!
O dönemde, bu dönemde olduğu gibi gerçekleri dile getirmiş, ancak sonucu önleyememiştik!
Aradan 25 yıl, bir çeyrek asır geçmesine karşın, hala anlayışımızı değiştiremiyorsak;
Sorunun bizde olduğunu asla unutmamalıyız!!!
Bu seçim döneminde Genel Merkez aldığı prensip kararlarını uygulasa idi!
Biz bu sonucu yaşamazdık!!!
Yani!
Yine bir yanlış iliklemenin yarattığı “Domino Etkisi”dir seçimleri kaybımız!
Her şeye karşın mücadeleye devam…”
