BATI CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK

Aslında bu yazıyı yaklaşık bir ay önce yazmayı planlıyordum ancak seçim dönemi o kadar yoğun geçti ki fırsat olmadı.

“Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” son zamanlarda izlediğim en özel filmlerden biriydi.  Erich Maria Remarque'ın 1929 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan 2022 yapımı film Netflix’te yayınlanır yayınlanmaz sinemaseverlerin ilgi odağı haline geldi. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok; ismi, atmosferi, hikaye anlatımı, sunduğu muazzam çekim açıları ve aşık olduğum film müziği ile benim için çok ayrı bir noktada yer alıyor.

SİNEMA SANATI İÇİN BÜYÜK NİMET

Birinci Dünya Savaşı sinema sanatı için büyük bir nimet. Bu savaş barındırdığı hikayelerle sinema perdesine aktarılacak müthiş hazineler barındırıyor. Zira her yıl binlerce içerik seyirciye sunuluyor. Son olarak “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” bizlerle buluşmuştu. Bu film savaş karşıtlığı ile savaşın gereksizliği ve hiçbir anlam ifade etmediğini her detayı ile bizlere aktarıyor.

SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI YERİNİ HAYKIRIŞLARA BIRAKIYOR

Naralar eşliğinde savaşa giden gençlerin yaşadığı hazin son. Adeta oyun olarak gördükleri savaş alanında yaşadıkları korku ve çaresizlik sonrası eve geri dönme isteği. Hikayede gençler gerçekten savaşın acı yüzünü çok derin yaşıyorlar. Savaş alanına giderken duyulan sevinç çığlıkları zaman geçtikçe kendini korku ve haykırışlara bırakıyor. Gençler gerçeklerle yüzleştiğinde artık iş işten çoktan geçmiş oluyor.

BUNUN İÇİN MİYDİ?

Edward Berger tarafından yönetilen filmimizin başrolünde Alman Asker Paul Bäumer bulunuyor. Cephedeki ilk anda komutanı tarafından sen geceye kalmaz ölürsün denilen genç yaptıkları ile hayatta kalma savaşının ne olduğunu bizlere anlatıyor. Paul’un gözünden savaşın tüm dinamiklerini hissediyoruz. Düşmanını öldürürken karşı tarafın çaresizliği sonrası yaşadığı  tereddüt bize tokat gibi çarpıyor. Bir aileyi parçaladığı hissi belki de gördüğü her şeyden daha derin. Bunun için miydi? Milyonlarca insan bundan dolayı mı ölüyor? Her zaman sorulan bu sorular tekrar akıllara geliyor.

REMAINS

Filmde benim için akılda kalan en önemli noktalardan biri müzik oldu. Volker Bertelmann imzalı eserlerden özellikle “Remains” kısmına aşık oldum. Herhalde filmi çok sevmemin en önemli sebeplerinden biri müziklerdi. Film sonrası “Remains”i tekrar tekrar açıp dinledim. Volker Bertelmann bizlere gerçekten muazzam bir eser bıraktı. Sonsuz teşekkürler..

MUAZZAM İŞ BİRLİĞİ

Film sonrasında kamera arkası görüntülerini izlediğimde binlerce insanın bu muazzam filmi ortaya çıkarmak için nasıl koordineli şekilde çalıştığını gördüm. Yönetmeninden senaristine oyuncusundan makyaj ekibine kadar herkes en iyisini ortaya koymuş. Alman disiplini bu olsa gerek.

EN ÇOK OKUNAN ALMAN ROMANI

Bu filmin bir kitaptan uyarlandığını yazının başında söylemiştim. Öyle ki Erich Maria Remarque’nin 1’inci Dünya Savaşı’na katıldıktan sonra bu kitabı yazması da bir hayli önemli.  Ki kitap en çok okunan Alman Romanı olarak dikkat çekiyor. Aynı zamanda bu epik hikâye ilk kez 1930 yılında ünlü yönetmen Lewis Milestone tarafından uyarlanmış, en iyi yönetmen ve en iyi film dalında akademi ödüllerini kazanan ilk film olmuştu.

ÖDÜLLERİ TOPLADI

2022’de de Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok; Oscar ödüllerinde en iyi uluslararası film, en iyi müzik ve en iyi prodüksiyon tasarımı dallarında ödülleri topladı.

GERÇEKTEN YENİ BİR ŞEY YOKMUŞ

Birkaç yüz metre alanı kapsayan Batı Cephesinde savaş boyunca yaklaşık olarak 3 milyon kişi Birinci Dünya Savaşı’nda ise toplamda 17 milyon insan hayatını kaybetti.