Memorial Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Özge Özden Kayhan, “Kardiyak MR” ile ilgili bilinmesi gerekenler konusunda önemli bilgiler verdi.
Kardiyak Manyetik Rezonans, kalp ve büyük damarların detaylı anatomik ve fonksiyonel görüntülerini elde etmek için manyetik alan ve radyo dalgaları kullanan non-invaziv bir görüntüleme yöntemidir. Bu teknik, radyasyon içermez ve yüksek çözünürlükte yumuşak doku kontrastı sağlayarak, kalbin çeşitli yapılarını ve fonksiyonlarını ayrıntılı bir şekilde incelemeye olanak tanımaktadır. Koroner arter hastalığı, miyokardit gibi birçok hastalıklarında Kardiyak MR kullanılır.
Kardiyak MR, radyo dalgaları, manyetik alan ve bilgisayar kullanılarak kalbin detaylı görüntülerinin alınmasını sağlayan kardiyovasküler görüntüleme metodudur.
Kardiyak MR, kalbin morfolojisini, kasılma gücünü, ventrikül duvarlarının kalınlığını ve hareketini, valvüler yapıları ve fonksiyonlarını, perikardiyal efüzyonları ve kalpteki olası fibrozis ya da skar dokusunu yüksek doğrulukla göstermektedir. Aynı zamanda, miyokardiyal canlılık, ödem ve inflamasyonun tespiti gibi ileri düzey fonksiyonel değerlendirmelere de olanak tanımaktadır.
Kardiyak MR, başta koroner arter hastalığı, miyokardit, perikardit, restriktif ve dilate kardiyomiyopatiler, hipertrofik kardiyomiyopati ve amyloidoz gibi kalp kası hastalıklarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca doğuştan kalp hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, kalp tümörleri ve büyük damar patolojilerinin değerlendirilmesinde de önemli bir rol oynamaktadır.
Kardiyak MR genellikle 30 ila 60 dakika arasında sürer, işlem süresi yapılan protokole bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Hastaya intravenöz kontrast madde uygulanabilir, bu sayede kalp dokusunun canlılığı ve kanlanması daha iyi değerlendirilmektedir. Hasta sırtüstü yatarak, düzenli nefes alma talimatları doğrultusunda hareket etmeden kalbinin görüntüleri çekilmektedir. Manyetik alan içerisinde radyo dalgaları kullanılarak görüntüler alınır ve elde edilen veriler bilgisayarda işlenmektedir.
Hastalardan öncelikle tıbbi hikayesi detaylı olarak alınıp; hastanın böbrek fonksiyonları, alerjik durumları, kalp pili, vücudunda herhangi bir metal olup olmadığı ve gebelik durumu konusunda ayrıntılı bilgi alınmaktadır. Hastaya öncelikle kontrast maddesinin ve diğer gerekebilecek ilaçların verilebilmesi için damar yolu açıldıktan sonra hasta kardiyak MR makinesine alınmaktadır. Kardiyak MR, ortasında hasta yatağının girdiği bir tünel olan mıknatıs özelliğine sahip bir cihazdır. Hastanın göğsüne kalp atım hızını kaydeden elektrotlar yapıştırılmaktadır. Dışarıdan hastaya ses komutları ile nefes alıp vermesi söylenir. Her bir nefes tutma süresi genellikle 10 veya 20 saniye kadar sürebilmektedir. Bu süreç içerisinde hastanın nefes alıp verme komutlarına uyması ve hiç hareket etmemesi, görüntü kalitesi açısından oldukça önemlidir. Hasta ile öncesinde denemeler yapıp, bu kısmı doğru yaptığından emin olunmaktadır. Çekim sonrası görüntüler uzman tarafından analiz edilerek raporlandırılmaktadır.
Kardiyak MR, ekokardiyografi ile yeterli bilgi sağlanamadığında ya da daha ayrıntılı anatomik ve fonksiyonel ve doku boyutunda değerlendirme gerektiğinde tercih edilir. Özellikle kalp kasının canlılığının belirlenmesinde, kompleks doğuştan kalp hastalıklarının değerlendirilmesinde ve cerrahi öncesi planlama aşamasında kritik bir rol oynar. Ek olarak, iskemik kalp hastalığında miyokardiyal canlılığın belirlenmesi ve inflamatuar kalp hastalıklarının tanısında da kardiyak MR vazgeçilmez bir yöntemdir.
“Kardiyoloji Pratiğinde Kardiyak MR’ın Rolü” toplantısı Memorial Bahçelievler Hastanesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen doktorlar, bilgilerini paylaşarak vakalar üzerinde yorumlarda bulundular. Doç.Dr. Özge Özden Kayhan, Prof.Dr. Ahmet Barutçu, Doç.Dr. Ahmet Demirkıran ve Prof.Dr. İbrahim Altun’un organizatör ve konuşmacı olduğu toplantı kalp sağlığı uzmanlarına da önemli bir deneyim yaşattı.