Okulöncesi öğretmeni Pınar Yurdatapan Aydemir, yetişkinlerin çocuk yetiştirmede düştüğü en büyük yanılgılardan birinin "çocukların oyuncaksız sıkılacağı düşüncesiyle onların her adımını planlamak" olduğunu öne sürüyor.
Çocukların "sınırsız sınırlar" içerisinde yani yetişkinlerin koyduğu sınırlar içerisinde son derece sınırsız hayal kurabildiğini ve yarattıkları dünya içerisinde uçsuz bucaksız oyunlar kurabildiklerini belirtiyor.
Öğrenciler Bakış Açısını Yeniliyor
Sınıfında kurduğu değişken merkeze, planladığı etkinlik veya çocuklarla yeni tanıştıracağı bir materyali hazırlayıp beklediğini anlatan Aydemir; çocukların serbest zamanda önce usulca, sonra da yavaştan çoğalarak başına üşüştüklerini söylüyor. İlk zamanlar ne olduğunu, neden orada olduğunu sorduklarını ancak cevabı onlara bırakacağını bildiklerinden deneyimlemeye başladıklarını anlatıyor. Kendisinin ifadesiyle çocuklar her defasında şaşırtıcı bir şekilde kurguladığından bambaşka fikirler bulup, ona da yeni bakış açısı kazandırmayı başarıyorlar.
En Büyük Yanılgı
"Çünkü biz yetişkinlerin kalıplaşmış yargıları, düşünce sistemi üzerinde öyle etkilidir ki, çocukların çerçevesiz zihinlerindeki o derin dünyaya ulaşamayız" diyor Pınar Aydemir. Yetişkinlerin bu bağlamda düştüğü en önemli yanılgılardan birisi de oyuncaksız ve malzemesiz çocuğun sıkılacağı düşüncesiyle, neredeyse 5 dakika bile boş bırakmadan onun tüm gününü planlayarak yönergelere boğmak.
Yapmamız Gereken Sıkılmalarına "İzin" Vermek
"Oysa çocuk doğadır, doğaldır. 2 dal, 1 taş parçası ile kurabilecekleri oyun kombinasyonlarına inanamazsınız" diyor ve ekliyor "Tek yapmamız gereken, sıkılmalarına, fark etmelerine, duymalarına fırsat vermektir. Sonrası ise keyifle seyretmek..."
