Toplumda özür dilemenin gücünü kanıtlamak için ilişki uzmanı Harville Hendrix’in önerisiyle 2000’li yılların başında 6 Aralık Dünya Özür Dileme Günü olarak anılmaya başlandı. Belirlenmiş özel günlerde o günün anlamına uygun anılar oluşturmak isteyen insanlar tarafından anılmaya başlanan 6 Aralık Günü’nü çocukların gözünden irdelemek istedik.  Babaeski’de hizmet veren Uzman Psikolog Emine Beste Alban ile özür dilemeyi çocuklar açısından değerlendirdik.

Röportaj: Merve Erduğan

Özür dilemek neyi ifade eder?

Özür dilemek, hatalı bir davranışın farkına varıldığını ve bunun karşı tarafta oluşturduğu etkiyi onarma isteğini ifade eder. Bu, kişinin empati yapabildiğini, sorumluluk alabildiğini ve ilişkilerde dengeyi gözettiğini gösterir. Aynı zamanda bir güç işaretidir, çünkü özür dilemek, egoyu bir kenara bırakmayı ve daha sağlıklı bir iletişim kurmayı gerektirir.

Yetişkinlerin kendi aralarında özür dilemesi çocuk için ne ifade eder?

Çocuklar, davranışları çoğunlukla modelleme yoluyla öğrenirler. Bir yetişkinin diğerine samimi bir şekilde özür dilediğini gören çocuk, hem empatiyi hem de sorumluluk almayı öğrenir. Bu durum, çocukta şunları pekiştirir:

•Hataların insanî olduğunu.

•Onarılabilir olduğunu.

•İlişkilerde güvenin ve açıklığın önemini.

Çocuklar böyle bir davranışı gözlemlediklerinde, ilişkilerde dürüstlüğün ve affediciliğin doğal olduğunu düşünür ve bu yaklaşımı benimsemeye daha yatkın olurlar.

Hangi durumlarda özür dilenmeli?

Çocuğun duygularını inciten bir söz söylendiğinde. Haksız bir ceza ya da müdahale yapıldığında ve çocuğun sınırları görmezden gelindiğinde özür dilenmeli.

Nasıl özür dilenmeli?

Samimi ve göz teması kurarak özür dilenmeli. Hata açıkça ifade edilerek: “Sana bağırdığım için üzgünüm. Bu doğru bir davranış değildi.” Onarım için niyet gösterilerek: “Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım.”

Çocuk için değeri nedir?

Bir yetişkinin özür dilemesi, çocuğun kendini değerli ve görülmüş hissetmesine neden olur. Çocuğun özgüveni ve ebeveynine olan güveni artar. Özür dilemeyen bir yetişkin ise çocuğa şu mesajı verebilir:

•“Hatalar örtbas edilebilir.”

•“Güçlü olmak için empatiye gerek yok.”

Bu durum, çocuğun ilişkilerde sağlıksız bir güç dinamiği geliştirmesine neden olabilir.

Çocukların özür dileme ve yaptığı şeyin yanlış olduğuna dair farkındalığı hangi yaşlarda oluşur? Ebeveynleri onları bu yönde nasıl destekleyebilir?

Çocuklar, yaklaşık 3-4 yaşlarında doğru-yanlış farkındalığını anlamaya başlar. Ancak özür dilemenin gerekliliğini kavramaları ve bu konuda içselleştirme yapmaları genellikle 5-7 yaşları arasında gelişir.

Peki, Ebeveyn nasıl destek olabilir?

Rol model olun, Çocuğun önünde hatalarınızı kabul edin ve özür dileyin. Alternatif çözümler sunun, Çocuğa özrün yanında onarıcı bir davranış örneği verin.             Durumu açıklayın Örneğin, “Kardeşine vurduğun için özür dilemelisin. Bu onun canını acıttı. Onunla konuşarak kendini daha iyi ifade edebilirsin.” Bu şekilde, çocuk sadece özür dilemeyi değil, aynı zamanda onarıcı ilişkileri de öğrenir.

Sizin çalıştığınız vakalarda özür dileme üzerine çalıştığınız ve sonucunu bizimle paylaşabileceğiniz bir çalışmanız oldu mu?

Bir vakamda, annesiyle sürekli çatışma yaşayan 12 yaşında bir çocukla çalışmıştım. Çocuk, annesinin kendisinden hiç özür dilemediğini, sürekli onun hatalarını görmezden geldiğini dile getiriyordu. Bu, çocuğun öfke patlamaları ve iletişim kopukluğu olarak dışa vuruyordu.

Türkiyenin ‘En sıradışı tasarım’ı Lüleburgaz BİLSEM’den Türkiyenin ‘En sıradışı tasarım’ı Lüleburgaz BİLSEM’den

Anneyi sürece dahil ederek, “Seninle konuşma tarzım seni incittiyse özür dilerim” gibi bir ifadeyi çocuğa yöneltmesini sağladık. İlk başta bu davranış anneye zor geldi, ancak çocuk bu özrü duyduğunda gözle görülür şekilde sakinleşti ve ilk kez annesine “Ben de bazen sinirli konuşuyorum, üzgünüm” diyerek cevap verdi. Bu, ilişkinin onarılmasında ve duygusal bağın güçlenmesinde önemli bir dönüm noktasıydı.

Toplumda çocuğun affetmeme hakkı var mı sizce? Ve neden? Bu konu üzerine nasıl çalışılabilir?

Evet, her bireyin olduğu gibi çocuğun da affetmeme hakkı vardır. Affetmek, bir zorunluluk değil, kişisel bir süreçtir. Özellikle çocuğun duygusal olarak derin şekilde incitildiği durumlarda (örneğin istismar, sürekli aşağılanma gibi), affetmeme hakkı, onun kendini koruma mekanizması olabilir.

Nasıl çalışılabilir?

•Çocuğa “Senin hislerin çok önemli ve seni anlamaya çalışıyorum” diyerek duygularını ifade etmesine alan tanıyın.

•Affetmenin bir süreç olduğunu, istemediği takdirde hemen affetmek zorunda olmadığını açıklayın.

•Onarıcı adımlar atması için, inciten kişinin sorumluluk almasını teşvik edin.

•Çocuğun duygularını işleyebilmesi için bir uzmanla (örneğin oyun terapisi ya da EMDR terapisiyle) çalışmayı düşünün.

Sonuçta affetmek, çocuğun bireysel kararına saygı duyularak ele alınmalıdır. Bu, çocuğun sınırlarını öğrenmesine ve kendi duygusal bütünlüğünü korumasına yardımcı olur.

Editör: Merve Erduğan