Türkiye Sakatlar Derneği (TSD), planlanan yeni vergi düzenlemesi dolayısıyla 81 ilde eşzamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi. Kırklareli’nde de açıklamaya TSD Kırklareli Şubesi ev sahipliği yaptı.
Engellilerin başta ÖTV olmak üzere sıkıntılarının anlatıldığı açıklamada şu cümleler kullanıldı; “Ülkemizde geniş toplum kesimleri son birkaç yıldır enflasyon karşısında giderek daha yoksullaşan bir sarmalın içine hapsedilmiştir. Dünyada genelinde yaşanan enflasyonun baş sorumlusunun, pandemi sonrasında fiyatları aşırı yükselten şirketler olduğu doğrudan IMF tarafından açıklanmıştır. Türkiye’de ise iktidarın uyguladığı politikalar enflasyonun şiddetini çok daha yükselten sonuçlar yaratmıştır.
Ortaya çıkan tabloda sanki suçlu ücretliler, emekliler, sosyal yardım alanlarmış gibi bir algı yaratılmakta ve bu kesimlerin enflasyon ile yaşadıkları gelir kayıplarına bir de yeni vergiler ve yükseltilen vergiler eklenmeye çalışılmaktadır.
Bir süredir kamuoyunda konuşulan, çeşitli medya organlarında ayrıntılarına yer verilen vergi paketi de bu politikanın somut bir göstergesi olmuştur.
Medyada yer alan bilgilere göre hazırlanan vergi paketinde getirilen yeni yüklere ek olarak engellilerin araç alımında yararlandığı ÖTV muafiyetine yönelik de özel bir hazırlık yapıldığı anlaşılmaktadır. Böyle bir düzenlemeye gidiş gerekçesi, vergi kayıplarını azaltmak olarak açıklanmakta, rakamlarla bu görüş desteklenmeye çalışılmaktadır. Bir iktidar yandaşı yazar, engellilerin vergi muafiyetinden yararlanmasını “vergi adaletini zedeleyen haksız istisna ve muafiyetten yararlanan mükellef” olarak yansıtabilmektedir.
Engellilerin (ki hepsi de yararlanamamaktadır) ÖTV muafiyetinden yararlanması bir vergi geliri kaybı değildir. Tam tersine Anayasa’ya göre devletin üstlenmek zorunda olduğu bir yükümlülüktür.
Kaldı ki araçlardan alınan vergilere ilişkin düzenleme de baştan aşağıya yanlıştır. Araç fiyatlarındaki yükselişin temel nedeni, iktidarın vergi politikasından kaynaklanmaktadır. Bu haksız vergi politikasında en azından engellilere yönelik bir istisnayı vergi kaybı olarak görmek yanlış ve kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Bakanlığın kimi basın organlarına dağıttığı anlaşılan verilere göre engellere uygulanan ÖTV istisnası sonucu alınmadığı söylenen vergi tutarı, iktidarın şirketlerin vergi borçlarından sildiği tutarın yanında hiç düzeyinde kalmaktadır. Asıl vergi kayıplarını gizlemek için engelliler “haksız istisna ve muafiyetten yararlanan” diye hedef gösterilmektedir.
Kimi engelli örgütleri, iktidar ile çok ters düşmemek için, kasıtlı olarak açılan “suistimal” tartışmasına katılmakta ve tasarıyı koşullu kabul etme eğilimindedir. Açıkça söylemek zorundayız ki bu düzenleme vergi paketinden tümüyle çıkarılmalıdır.
Her alanda suistimal yapılmaktadır, örneğin şirketlere verilen teşviklerin kaçta kaçı amacına hizmet etmektedir. Eğer vergi kayıpları azaltılmak isteniyorsa önce asıl adaletsizliğe neden olan vergi afları, vergi silme uygulamaları ve amaç dışı kullanılan teşviklere son verilmelidir. Kamu göreviyle saltanatı bir birbirine karıştırmak alışkanlığı sonlandırılmalıdır.
Suistimal var diye hak ortadan kaldırılamaz. Engellilere sağlanan ÖTV istisnası bir vergi kaybı değil, iktidarın yarattığı vergi adaletsizliği nedeniyle üstlenmek zorunda olduğu bir yükümlülüktür.”