Kurban Bayramı, birlik, beraberlik ve yardımlaşmanın hâkim olduğu bir zamandır. Aynı zamanda bu dönemde toplumumuzda et tüketiminin normalden daha fazla olduğu görülür. Bayram olması sebebiyle zengin bayram sofralarının üstüne yağlı et grubu da eklendiğinde sindirim problemleri ve bazı kan parametrelerinde yükselmelerle karşılaşılabilir.
Karaciğer fonksiyonlarının özellikle Kurban Bayramı döneminde olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek için basit tedbirlerin yeterli olduğunu dile getiren Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl, şu önerilerde bulundu:
- Öncelikle et tüketimi kızartma, kavurma şeklinde değil, haşlama, ızgara, buğulama pişirme yöntemleriyle tercih edilmeli.
- Lifler, kan kolesterol seviyeleri ve sindirim sisteminin normal fonksiyonunda kalması için önemli. Fakat Kurban Bayramı’nda lif tüketimi de azalır. Bu sebeple ızgara et yanında salata tercih edilmesi doğru bir yaklaşım olacaktır.
- Kahvaltı et ile başlamamalı, bayramda normal kahvaltı düzeni ile ilerlenmeli.
- Etler, kurban kesildikten sonra hemen tüketilmemeli, mutlaka dinlendirilmeli.
- Bayramda da hareketsiz kalmamak gerekir. Yapılan fiziksel aktiviteler, kan şekeri dengesinde ve sindirim işlevlerinin daha sağlıklı gerçekleşmesinde önemlidir.
- Bayramda sıvı tüketimi ihmal edilmemeli. Çay, kahve sınırlandırılıp su tüketimi artırılmalı.
- Yoğun et tüketimi özellikle karaciğer fonksiyonlarını etkileyeceğinden, karaciğeri standardize bitki özütleriyle desteklemek çok önemli. Özellikle standardize devedikeni ve zerdeçal; kolesterol seviyelerinin düşürülmesine, karaciğer enzimlerinin düzenlenmesine yardımcı olur ve karaciğer dokularının kendini yenileme kapasitesini artırır. Antioksidan ve antienflamatuar özellikleriyle et tüketiminin yoğun olduğu bu dönemde karaciğeri oksidatif strese karşı korur. Yalnız her deve dikeni aynı etkiyi göstermez, kullanacağınız deve dikeninin içerisindeki silibin oranı %80 olmalıdır. Kolin desteği ise karaciğerin normal fonksiyonlarının korunmasına yardımcıdır.
Editör: Haber Merkezi