27 Haziran Perşembe günü sabahın erken saatlerinden itibaren kesilen kurbanlar hazırlanarak, anma programına gelenlere ikram edildi. Anma kurbanına katılan misafirler Gül Baba türbesini de ziyaret ederek dualar etti.
Ahmetler köyünün 700 yıl önce Bilecik Söğüt’ten gelenler tarafından kurulduğunu belirten Ahmetler Köyü Muhtarı İrfan Üzer, “Gül Baba’yı anma programı köyümüzün 700 yıllık tarihinden bu yana yapılan bir etkinlik. Rivayete göre Gül Baba’nın asıl adı Cafer olup, aslen Merzifonludur. Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine 1541 yılında bugün Macaristan sınırları içerisinde yer alan Budin seferine katılmıştır. Kendisi bir Bektaşi dervişidir. Gerçek mezarı Macaristan’dadır. Bizim burada bir gece konaklama yaptığı rivayet ediliyor. O yüzden biz de köyümüzde 700 yıllık olan bu geleneği devam ettiriyoruz.
Gül Baba’yı Anma Kurbanı yaklaşık 40-50 civarı hayvan kesilip, pişirilerek gelen misafirlerimize masalarımızda ikramda bulunuyoruz. Anma programındaki amacımız insanlarımızı bir araya getirip, kaynaştırmak ve burada hazırlanan kurban etlerini herkese sunmak. Öğle saatinde Gül Baba’yı Anma Programının ardından yağmur ve şükür duamızı da gerçekleştiriyoruz. Ben katılım gösteren tüm canlarımıza teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
Gül Baba kimdir?
Gül Baba; 15. yüzyıl sonlarıyla 16. yüzyıl başlarında yaşamış şair bir Bektaşi dervişidir. Doğum tarihi bilinmiyor. Asıl adı Cafer'dir. Evliya Çelebi'ye göre Merzifonludur. 1531 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın daveti üzerine Budin'e gönderilmiş bir tekke kurmuş Bektaşi hoşgörüsü ile kısa zamanda Buda (Budin) halkının sevgilisi haline gelmiştir. 1541 yılında 1 Eylül günü Budin savaşında şehit düşmüştür. 2 Eylül 1541 yılında Şeyhulislam Ebusuud Efendi'nin kaldırdığı cenaze namazına Kanuni Sultan Süleyman'da katılmış Budapeşte'de bugün türbesinin bulunduğu yere gömülmüştür. Türbenin bulunduğu tepeye ''Gül Tepe - Rozsadomp'' adı verilmiş yanına Gül Baba Bektaşi Tekkesi yaptırılmıştır. Bu tekke 1686 yılında yıkılmıştır.
Gül Baba'nın sekizgen türbesi 1543 - 1546 yılları arasında Budin Beylerbeyi Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış bir süre kilise olarak kullanılmıştır. Sultan Abdülaziz 'in 1867 yılındaki ziyaretinden sonra 1885 te türbeye dönüştürülerek mimar Lajos GRİL tarafından restore edilmiştir. 2. Dünya savaşında ağır hasara uğrayan türbe 1693 yılında eski durumuna getirilmiştir. 1997 yılında Türk - Macar Hükümetlerinin işbirliği ile Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğü'nce ilk yapıldığı güzellikte restarasyonu tamamlanmıştır. Misali mahyasıyla şiirler yazan Gül Baba'nın Miftah'ül Gayb ve Güldeste adlı yazma eserleri bulunmaktadır.
Danimarkalı Andersen ve Macar besteci J. Hüszka, Gül Baba'dan ilham alarak edebiyat ve müzik eserleri yazmışlardır. Türkler kadar Macarlar tarafından da ziyaret edilen türbe Orta Avrupa'da fonksiyonunu yitirmeden türbe olarak kalan önemli bir Türk eseridir.