Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Federasyonu, yaptığı basın açıklamasında “İlk işe giriş tarihimiz emeklilik hesabında hizmete başlangıç tarihi olarak sayılmalıdır” dedi.
Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi;
“1986’da çıkan 3308 Sayılı Yasanın elimizden aldığı Sosyal Güvenlik kapsamındaki hak kaybımız neticesinde bizler, zorunlu staj ve çıraklık yaparken SGK tarafından işe giriş tarihli ve SGK tescil numaralı sigorta kartı verilerek ve “Sigortanız başladı” denilerek aldatılan ve sonrasında bu tarih, gerek SGK ekranında, gerek SGK sistemlerindeki verilerde sigorta başlangıcı gösterilerek kandırılmaya devam edilen, akabinde 2000’li yılların başlarında ikinci bir tarih çıkartılarak mağdur bırakılan bir kitleyiz.
Dünyanın hiçbir yerinde kısa kol ve uzun kol sigorta ayrımı yoktur. Fiili çalışma var ise, maaş alınmış ise iş hayatı başlamıştır. Dolayısıyla sigortalılık süresi başlamıştır. Sadece ülkemize özgü olan bu sorunun bir an önce çözülerek fiilen çalıştığımız ve sigorta kayıtları ile E-Devlet’de açıkça görünen “ilk işe giriş tarihimiz” emeklilik hesabında hizmete başlangıç tarihi olarak sayılmalıdır. Nasıl ki bir insanın iki farklı doğum tarihi olmazsa, iki adet işe girişi de hukuken olamaz. Ancak maalesef ki ülkemizdeki uygulama şu anda budur.
Şöyle bir mevzuat düşünün ki;
Yurtdışında aynı staj/çıraklığı aynı şartlarda yapan birisi Türkiye’ye geldiğinde staj ve çırak başlangıç tarihini işe giriş olarak saydırabiliyor ve bizler gibi mağdur olmadan hakkı olanı rahatlıkla alabiliyor. Oysa bizler de aynı şekilde fiili olarak çalıştık, maaş aldık, iş akdimiz oluşmuştu ama maalesef biz hakkımız olanı alamıyoruz.
Aynı bu konu gibi bir de kadın doğum borçlanmasındaki haksızlık var. Bilindiği gibi kadın doğum borçlanması yapabilmek için doğumdan önce işe giriş olması gerekiyor. Ancak öyle bir mevzuat düşünün ki; normalde işe giriş olarak kabul edilmeyen staj/çıraklık girişi, konu kadın doğum borçlanması olduğunda ne hikmetse işe giriş kabul ediliyor ve doğum borçlanmasına izin veriliyor. Böyle haksızlıkların olduğu yılların mağdurları olarak biz artık bu mağduriyetin bitmesini istiyoruz.
Mağduriyetimizin çözümü adına gerek sahalarda, gerek siyasi görüşmelerimizle, gerekse sosyal medya çalışmalarımızla mücadelemiz devam etmektedir. Çalışmalarımızın başka bir bölümünü de basın açıklamalarımız oluşturmaktadır.
Bizim mücadelemiz hiçbir siyasi düşünce ile bağlantısı olmayan, hiçbir parti ile ilgisi olmayan ve olmayacak gerçek bir hak mücadelesidir. Haklıyız çünkü elimize verilen o sigorta kartlarındaki anlaşılmayan gerçek ile bize söylenen aynı olmadı. Bizlere işe girişiniz yapıldı denmişti. Sgk kartlarını görünce, ilk işe giriş tarihimiz kayıtlara işlenince, maaş alınca, bilfiil çalışınca bizler de bunu gerçek zannetmiştik ancak maalesef gerçek değilmiş.
Geldiğimiz noktada hakkımız olandan başka hiçbir talebimiz yoktur. Elimize verilen SSK kartlarındaki ilk işe giriş tarihimiz sigorta başlangıcı olarak kabul edilmelidir.
Devletimize yakışan bu büyük haksızlığı ve mağduriyeti sona erdirmektir.”