Richmond Gayrimenkul sahibi Cumhur Furkan Kayan ile Kırklareli'ni konuşmaya devam ediyoruz. Kayan bu kez Kırklareli Üniversitesi’ni, ilimizin kültürel faaliyetlerini ve gastro turizm potansiyelini değerlendirdi, yürütülen çalışmalardan bahsetti, önemli tespitlerde bulundu.
“Üniversitenin geldiği noktada şehre katkıları ve yansıması sizce hangi yönlerden olumlu etki etti, hangi yönlerden zayıf kaldı?” sorusuna Kayan şöyle yanıt veriyor;
“Kırklareli Üniversitesi kuruluş maksadıyla çok kıymetli bir misyona da sahip. Sınırların diğer tarafında kalan Rumeli Eyaleti bakiyesi milyonlarca vatandaşımız arasından adeta bir beyin göçü gerçekleştirmenin ilk sistemli hareketi diyebiliriz. Uzun soluklu fakat son derece ciddi bir teşebbüs. Bunun dışında eğitim kalitesi, konfor, güvenlik, kişisel hürriyet gibi bir çok faktör akademisyen ve öğrenciler için esas belirleyiciler. Bu faktörlerin kalitesi yükseldikçe ülkenin her noktasından nitelikli göç alabilir ve verdiğimiz nitelikli göçün de önünü kesmiş oluruz. Bu değerlendirmeler üzerine şehrin geldiği noktaya baktığınız zaman saygılı, objektif, vizyoner, üretken ve bir çok güzel örnekler ile kaliteli yaşamı bünyeleştirmiş insanların bir arada yaşadığı kent ideali görünüyor. Akademi’nin sadece binaların içerisinde değil dışarısına da dolaylı yoldan güçlü bir etki edebileceğine inanıyorum. Bölgenin değerleri, sosyolojik hatları ve gerçekleriyle akademinin hedeflerinin uyum içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum. Dikkat edelim, zincir marketten değil Akademi’den bahsediyoruz! Bu bağlamda yerel yönetimler, kuruluşlar, STK ve çeşitli odaları da akademi ile özgün ve sürdürülebilir iş birliklerine davet ediyorum.”
Furkan Kayan “Bölgede kültürel faaliyetlerin ve gastro turizmin potansiyeline dair görüşleriniz nelerdir?” sorusu hakkında ise şunları söyledi;
“Kültürel faaliyetler yok denecek kadar az. Hatta biz ona yok diyelim. Girişimler de her daim bürokratik uyuşukluk ve isteksizliğe kurban gidiyor. Geleceğini burada şekillendirmek niyetiyle burada yaşayan yerlisiyle, iç göçmeniyle, görevlisiyle bizler; hayatına belirsiz konumlarda görev süresini doldurmayı bekleyenler olarak değil, hayat kadar canlı bu kültürel ve sosyal yapı içerisinde yaşayıp gelecek kaygısı taşıyanlar olarak, devam ediyoruz. Geçmişimizle güçlü bağlar bizim için sıçrama tahtası olacaktır.
Bu minvalde yakın zamanda, fikri ve fiili önderliğini çok değerli dostumuz Erkan Gökçen’in üstlendiği Kırklareli Kent Konseyi bünyesinde “Yerel Bellek Ve Kent İdeali Çalışma Grubu” kuruldu. Şehrin geçmişi ve geleceği adına sıradışı ve şahsen niteliğine çok inandığım ve de başkan yardımcılığı göreviyle yönetiminde yer aldığım aksiyoner bir organizasyon. Aynı zamanda Kırklareli Olgunlaşma Enstitüsü ve Kırklareli Üreten Kadın Kooperatifi gibi harikulade işler ortaya koyan organizasyonları da unutmayalım.
Yakın zamanda Kreatif İşler Dijital Reklam Ajansı bugüne kadar yapılmış her yönden en donanımlı Aşağı Pınar Höyüğü belgeselini çekti. Bununla birlikte Kreatif İşler'in sahibi Büşra Kayan, sosyal sorumluluk bilinciyle "Yerel Bellek ve Kent İdeali Çalışma Grubu"na samimi desteklerini yönetimde görev alarak göstermiş oldu.
Fakat bu gibi faaliyetler herhangi bir düğün konvoyu kadar bile etki etmiyor. Gastronomik olarak da pek bir şey söyleyemiyoruz. Bu kadar kaliteli ürün ve malzemenin bir arada bulunduğu fakat bir tebrik edilemediği, eşleştirilemediği, işlenemediği, arz edilemediği başka bir yer, belki iddialı olacak ama Avrupa ve Ortadoğu’da yok. Biz önce kendi kimliğimizi tanımlamalıyız! Hayatımıza metropollerde şartlandırılmış insanların ikinci sınıf kopyaları olarak mı devam edeceğiz, yoksa “özgün” ve “hür” insanlar olarak mı kültürümüzü ve geleceği örgüleştireceğiz; buna acilen ve iş işten geçmeden karar vermeliyiz.”
