22 Kasım 1908, Tıbbiye'de Muallimler Meclisinde ''Dişçi Mektebi'' kurulması için müzakerelerin başladığı tarih olduğu için bu anlamlı gün, 1996 yılından beri ülkemizde Diş Hekimleri Günü olarak kutlanmakta… Bizler de bu çok özel günde, Kırklareli’ndeki genç Diş Hekimi Dr. Uzay Alp Aktaş ile bir araya geldik. Kırklareli’nde Diş Hekimi olmanın avantajlarını, mesleğin zorluklarını konuştuk… Camianın taleplerini dinledik…

Kırklareli’nde özel muayenehanesinde hizmet vermekte olan 27 yaşındaki Doktor Aktaş, meslekte 4 yılı geride bıraktı. Kırklareli’nde diş hekimliği yapmanın kendine has avantajları olduğunu belirten Aktaş; “Kırklareli küçük bir şehir olduğu için, büyükşehirdeki birçok kliniğe göre ticari değil de, daha özel, daha samimi çalışma imkânı sağlıyor bizlere” diyor.

b3b5a7ae-a08f-4b84-94e0-acee736e4164

“Diş Hekimliğiyle Alakası Olmayanlar, Ağızda İşlem Yapıyorlar”

Yaşanan Deprem felaketinin ardından, şehirde fabrika ve öğrenci sayısının da artmasıyla birlikte, özel diş klinikleri konusunda Kırklareli’ne ilginin arttığını ifade eden Dr. Aktaş; “Bu sayının yükseleceğini düşünüyorum. Çünkü ilerleyen yıllarda Kırklareli nüfusunun da katlanarak artacağı söyleniyor” yorumunda bulunuyor.

Poliklinik meselesinin artık ticari boyutlara ulaştığını ifade eden Aktaş şöyle devam etti; “Hayatında hiç diş hekimine gitmemiş, konuyla hiç alakası olmayan, bu konuda eğitim almayan insanlar bir araya gelip, “Hadi yatırım olarak diş hekimi polikliniği kuralım” diyebiliyorlar. Aslında bu durumu engelleyen yasalar var ama bir şekilde diş hekimi olmayan insanlar, diş hekimi çalıştırabiliyorlar. Hatta İstanbul’da diş hekimliği ile alakası olmayan insanlar, ağız içerisinde işlem bile yapıyorlar. Sonuçta diş vücudumuza bağlı bir organ. Olası bir sıkıntıda bizim bunu kontrol altına almamız gerekiyor. Bu da tıbbi bir bilgi, bilimsel bir eğitimden geçilmesini gerektiriyor.  

Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, denetimin çok az olduğu bölgelerde, üstelik merdiven altı da değil, ana cadde üzerinde rastlayabileceğimi z çok fazla poliklinik var. Elbette Diş Hekimine gidince hiçbirimiz “Diplomanızı görmek istiyorum” demeyiz. Belki de başka birinin diplomasını kullanıyor.”

“Koltukta Ölen İnsanlar Oluyor”

“2023 yılındayız ve nasıl oluyor da hala bu olumsuzlukları yaşıyoruz, tüm bunlara nasıl göz yumuluyor çok şaşırıyorum” diyen Diş Hekimi Dr. Uzay Alp Aktaş;

“Aslında 22 Kasım 1908, Tıbbiye'de Muallimler Meclisinde ''Dişçi Mektebi'' kurulması için müzakerelerin başladığı tarihtir. Yani o gün denmiş ki; ‘Bu işi eğitimini alan insanlar yapsın.’ Geçen 115 yılın ardından hala bunların yaşanması çok ilginç. Diş Hekimi koltuğunda ölen insanlar oluyor. Bunun sebebi; hastayla ilgili yeterli bilgi alınmamasından kaynaklanıyor. Diş hekimi olmayan bir insan ne kadar bunu sorgular o da büyük bir soru işareti…” ifadelerini kullanıyor.

“Yakında Diş Hekimleri Ellerinde Çantayla Evlere Gitmeye Başlayacak”

Bu branşta çok fazla faküle açıldığını vurgulayan Aktaş şöyle devam ediyor;  “Brezilya’da örneği var. Çok yakında bizim ülkemizde de diş hekimleri ellerinde çantalarla, mobil cihazlarla, evlere gidip dolgu yapar hale gelecekler. İnanılmaz bir şekilde diş hekimi sayısında artış var. Tüm bunlara rağmen insanlar Devlet Hastanesinden randevu alamıyorlar. Sonuçta herkesin ekonomisi özel diş hekimlerine yetmek zorunda değil. İnsanlar istedikleri zaman hastaneden ortalama veya ortalamanın üstünde bir tedavi hizmeti alabilmeliler. Bu kadar çok diş hekimi mezunu olmasına rağmen atamaların, hastane imkânlarının bu kadar az olması oldukça düşündürücü. Bu konuyla ilgili yıllardır gerek Diş Hekimleri Odası Başkanlığı, gerekse Diş Hekimleri Birliği çok şey yapmaya çalıştılar ama bir gelişme olmadı. Hala her geçen gün yeni fakülteler açılıyor, var olan fakültelerdeki kontenjan sayıları iki katına çıkartılıyor. Elbette sayı arttıkça, eğitimin kalitesinin de düşmesi kaçınılmaz oluyor.”

3cf432c4-318a-4955-a12a-498df43ece1b

“Genel Anestezi Her Alanda Bir Risk”

Geçtiğimiz günlerde Bursa’da 5 yaşındaki bir çocuğun dişini çektirmesinin ardından 3 gün sonra yaşamını yitirmesi, infial yaratmıştı. Konu hakkında bilgisine danıştığımız Dr. Aktaş; “Muhtemelen çocukta var olan bir alerjiden kaynaklı olabilir. Örneğin; Kalp Kapağı Defekti hastalığı var. Diş çekildikten sonra kandaki sepsis durumuna bağlı olarak, bakteri kalp kapağına yerleşiyor ve 3 gün sonra kalp krizine, kalbin durmasına sebep oluyor. Elbette birçok ihtimaller var bu konuda. ‘Çocuk daha önce hiç genel anestezi yapılmadığı için neye karşı alerjisi var veya yok, gerekli testler yapılmadı mı? Hekim ihmali var mı yok mu ?’ Bunlar hakkında bir şey söylememiz çok zor. Adli süreç devam ediyor. Genel anestezi her alanda bir risk aslında” değerlendirmesinde bulundu.

“Dişlerimiz Tüm Vücudumuzu Etkiliyor”

Diş Hekimi Dr. Uzay Alp Aktaş son olarak şunları kaydetti; “Bütün meslektaşlarımızın 22 Kasım Diş Hekimleri Günümüzü kutluyorum. Ayrıca içerisinde bulunduğumuz hafta; Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası. Hepimize kutlu olsun. Dişlerimiz vücudumuzdan ayrı organlar değil. Enfeksiyon durumlarında tüm vücudumuzu etkileyen çok önemli bir organımız. O yüzden dişlerimizi mutlaka düzenli fırçalamalı, düzenli olarak diş hekimi kontrolü yaptırmamız gerekiyor.” (Ferdi Kurtbayram)

Editör: Ferdi Kurtbayram