Tecrübeli Diyetisyen Aleyna Aşık Çelik ile bu kez kış aylarında nasıl beslenmemiz gerektiğini konuştuk. Özellikle bu aylarda evde geçirilen zamanın çoğaldığını vurgulayan Diyetisten Aleyna Aşık Çelik bu nedenle yeme isteğinin de artabileceğini ifade etti.
“Evde Geçirilen Vakit Yeme İsteğini Arttırabiliyor”
Her mevsimde olduğu gibi kış mevsiminde de yeterli ve dengeli beslenmenin önem taşıdığını belirten Çelik, “Kış aylarının gelmesi ile insanların evde geçirdiği vakit genellikle artar. Bu da fiziksel aktivite yoğunluğunda azalmaya sebep olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon ya da bilgisayar başında fazla zaman geçirilmesi yeme isteğini arttırabilir. Aynı zamanda havaların soğumasıyla birlikte vücut kendi ısısını korumak için daha fazla enerji harcar ve bu durum da yeme isteğinin artması ile sonuçlanabilir. Yeme isteğinin artmasıyla yiyecekler genellikle kolay hazırlandığı için tercihler atıştırmalıklardan yana kullanılabilmektedir. Bu durumda vücut ağırlığında istenmeyen yönde değişiklikler olabilmektedir. (Bu atıştırmalıkları sağlıklı ara öğünler şeklinde tercih etmek çok daha yararlı olacaktır.) Birçok insan, kalın giysiler içerisinde kilolarını daha rahat saklayabileceklerini düşünerek, kışın sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaşırlar. Her mevsimde olduğu gibi kış mevsiminde de yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması sağlığımızın korunması açısından önem taşımaktadır. Evde geçirilen sürede çok yağlı ve şekerli besinlerden olabildiğince uzak durulmalı taze sebze ve meyveler tüketilmeye çalışılmalıdır.” dedi.
Vitamin ve Mineral Desteği Çok Önemli
Özellikle bu aylarda bağışıklık sisteminin zayıflayabildiğini dolayısıyla A, C ve E vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin ürünlerin tüketilmesi gerektiğini anımsatan Diyetisyen Aleyna Aşık Çelik, “Kış aylarına geçişte bağışıklık sistemimiz zayıflayabilir ve hastalıklara yakalanma ihtimalimiz artar. Bu dönemde enfeksiyonlardan korunmak için vitamin ve mineral içeriği zengin besinlerden daha çok yararlanılmalıdır.
Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan A, C ve E vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma, nar gibi meyvelerin tüketimi önemlidir. E vitaminin iyi kaynakları ise yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlardır. “ ifadelerini kullandı.
“Mümkün Olduğunca Güneşten Faydalanın”
D vitaminine ayrı bir parantez açan Çelik, “Bağışıklık sisteminde D vitamini de önemli rol oynamaktadır. D vitamini güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir ve besinlerde pek fazla bulunmaz. Özellikle kış mevsimde havanın güneşli olduğu zamanlarda mümkün olduğunca güneşten faydalanılmalıdır. Güneşten faydalanmanın mümkün olmadığı hallerde diyetisyeniniz ve doktorunuz kontrolünde besin desteği olarak D vitamini alabilirsiniz.” şeklinde konuştu.
“Haftada 2 Kez Balık Tüketelim”
Haftada 2 kez balık tüketimini tavsiye eden Aleyna Aşık Çelik, “Balık D vitamini, omega-3, kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içerir. Bu nedenle kış aylarında haftada 2 kez (300g) balık tüketilmedir. Balığı hazırlarken sağlıklı pişirme yöntemlerine (ızgara/fırın/haşlama/buğulama/yağsız soteleme) göre pişirmeliyiz.”
Ayrıca prebiyotik besinler olan pırasa, yer elması, enginar, kereviz, soğan, sarımsak, kuşkonmaz gibi sebzeler, kurubaklagiller (nohut, mercimek, fasulye), tam tahıllar (tam buğday, yulaf, arpa, kepekli pirinç), ve probiyotik ürünlerden olan kefir, yoğurt, ayran, boza, tarhana, şalgam suyu, turşular (şalgam suyu ve turşu gibi çok tuzlu gıda tüketiminde yüksek tansiyon ve kalp hastaları dikkat etmelidirler) bağışıklık sistemini olumlu etkilerler. “ dedi.
“Günde En Az 8-10 Bardak Su İçelim”
Kışın yaz aylarındaki kadar su içme isteği olmasa dahi vücudun her zaman suya ihtiyacı olduğunun altını çizen Tecrübeli Diyetisyen Aleyna Aşık Çelik, gün içinde en az 8-10 bardak suyun tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Çelik, “Kış aylarında vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yazın fazla terlemenin de etkisi ile sıvı tüketimimiz artar, kışın havaların soğuması ile birlikte yazın olduğu kadar su içme ihtiyacı hissetmeyebiliriz. Ancak vücudun her zaman suya ihtiyacı vardır bu yüzden su tüketimi ihmal edilmemelidir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılmasında, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Gün içinde en az 8-10 bardak suyun tüketilmesi gerekir. Suyu içmek aklınıza gelmiyorsa yanınızda, gözünüzün önünde bir matara bulundurabilir, suyu sade içmeyi sevmiyorsanız içerisine elma, salatalık, limon dilimleri, kabuk tarçın ile tatlandırabilirsiniz.” önerilerinde bulundu.
“Kilo Vermek İstiyorsanız Kış Ayları Bunun İçin Doğru Tercih”
Kilo vermek isteyenler için kış aylarının doğru bir tercih olduğunu aktaran Çelik, “Havaların soğumasıyla birlikte vücut kendi ısısını korumak için daha fazla enerji harcar ve bu durum da yeme isteğinin artması ile sonuçlanabilir. Vücudunuz ısınmak için kış aylarında fazladan enerji harcar. Bu nedenle kilo vermek istiyorsanız kış ayları bunun için doğru tercih diyebiliriz. Vücudunuz için en doğru olan beslenme şeklini öğrenmek için diyetisyenlerden yardım alabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.