Srebrenitsa Katliamı'nın yıldönümünde, o acı süreci anlatan oyunun yönetmeniyle www.alternatifgazetesi.com okurları için söyleşi gerçekleştirdik. Sorularımızı Albay Kuş Yönetmeni Saliha Özaydın, cevapladı.

Saliha Özaydın(Albay Kuş Yönetmeni Saliha Özaydın)

Babaeski: Trafik Kurnazları Yakayı Ele Verdi Babaeski: Trafik Kurnazları Yakayı Ele Verdi

Onlar eğitim için şehirlerinden kalkıp, kazandıkları üniversiteye gelen gencecik öğrenciler. Yeni bir şehirde eğitimlerine devam ederken, bir yandan da gönül verdikleri tiyatro için sahnenin tozlu perdelerini açıyorlar. Derslerinin yanı sıra içlerindeki tiyatro aşkına engel olamayan Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü, anlamlı ve güzel bir sezonu geride bırakmanın mutluluğunu yaşadı. Yılın son oyununda yurdun farklı yerlerinden gelen genç yürekler, Balkanlardaki acının sessiz çığlıklarını önce yüreklerinde duydular, sonra da sahnede diğer yüreklere duyurdular.

Clipboard02 51

5 Yıllık Sevdanın Kırklareli Durağı Sona Erdi

Kırklareli'nde son yılı olan Albay Kuş Yönetmeni Saliha Özaydın, sezonun son oyununda yüreklerde kahkahalardan süzülüp derinlerdeki acıya dokunan bir oyun ile veda etti. Mimarlık Bölümü'nden mezun olan Özaydın, "Ben Saliha Özaydın, mimarlık son sınıf öğrencisiyim. Bu sene mezun oluyorum KLÜ Tiyatro'da 5 yıllık bir deneyimim oldu. Bu sene son olarak Albay Kuş oyunun yönetmenliğini yaparak kulübe veda ettim" dedi.

“Tiyatro Arzumu Gerçekleştirme Şansına Sahip Oldum”

Tiyatro ile özgürleştiğini dile getiren Özaydın, “Genelde kulübe gelen arkadaşlarımızın her zaman içinde tiyatro yapma veya içinde bulunma arzusu olmaktadır. Bende de aynı şekilde gelişti ve Kırklareli Üniversitesi Tiyatro Kulübü'ne dahil olarak bu arzumu gerçekleştirme şansına sahip oldum” ifadelerini dile getirdi.

“Masumların Sessiz Çığlıkları Zamanla Herkese Azap Olacaktır”

Tarihin sayfalarına gizlenmiş acıları hatırlatan Özaydın, “Albay Kuş Balkanlar’da geçen bir oyun. 1995 yılında geçiyor. Ve biliyoruz ki o yıllarda Srebnitsa Katliamı gerçekleşiyor. Ve bu bir soykırım. Yani savaş suçu. Ve bu katliamın insanlıkta ne kadar derin izler bıraktığını çok iyi biliyoruz. Bizim işlemek istediğimiz bu insanların başına bunlar geldi fakat sonrasında bununla nasıl başa çıktılar. Her şeyin yaşanan boyutunu biliyoruz peki yaşanandan sonraki bölümleri nasıl oluyor? Aslında oyunda dikkat çekmek istediğimiz şey kısaca soykırım bir insanlık suçudur. Ve üstü kapatılsa da masumların sessiz çığlıkları zamanla herkese azap olacaktır” ifadelerini kullandı.

“İnce Eleyip Sık Dokumaya Çalıştık”

Oyunun hazırlık sürecinden bahseden Özaydın, “Oyuna ekipçe hep beraber bu konuyla ilgili araştırmalar gerçekleştirerek ve bunları aramızda sürekli tartışarak hazırlandık. Bununla ilgili çok kez toplantı aldık. Ve çok hassas bir konu olduğu için ince eleyip sık dokumaya çalıştık” ifadelerini dile getirdi.

38Cd5Da6 E121 4Efe 81Eb 30319Eb5C4De

Özaydın açıklamalarında şu ifadeleri dile getirdi;

Tiyatroya Gönül Veren İnsanlar

“Tiyatro için sahneye çıkmanın zorluklarından ziyade tiyatro disiplinin getirdiği sıkı çalışmalarımız çoğu zaman tiyatro evreninde kaybolmamıza sebep olabiliyor. Ancak bu da tam olarak hoşnut olduğumuz bir durum. KLÜ Tiyatro’da gönüllük esas olduğu için ve kimse zorla bu toplulukta bulunmadığı için gerçekten seven insanlarla yapmak çok kolay”

59Ca6B8D A3Cb 4468 895A Dd4985200Fe3

“Tiyatro, Yüreğinde Olan İnsanları Buluyor”

“Gelecekte hayatımda tiyatronun yer almasını elbette istiyorum. Zaten tiyatro, yüreğinde olan insanları buluyor. Ben buna inanıyorum.

En güzeli de KLÜ Tiyatro sayesinde birçok oyunda oynayıp farklı karakterlerle tanışabiliyoruz. Bu sebeple o karakterlere veda ettiğimiz vakit onların tiyatro sahnesinde ruhlarının sonsuza dek dolandığını ve yaratılan karakterlerle birlikte sahneyi daha büyüleyici bir hale getirdiklerine inanıyorum.

2009’dan bu yana aktif olan kulübümüzde oluşturulan nice renkli karakterin ruhu tiyatro sahnemize değer katmaktadır.”

Editör: Şefik Kenar