Onu Lüleburgaz’da pek çok sosyal projede görmek mümkün. Öğrenmeye ve gelişmeye son derece istekli olan Melisa; kendi çabalarıyla çocuklara ve yetişkinlere yönelik ücretsiz düzenlediği etkinlikler ve verdiği eğitimlerle bir Ankaralı olarak Lüleburgaz’da son derece aktif, kendini sevdirmiş bir isim.
- Yaptığın hiçbir şeyden kâr amacı zaten gütmüyorsun. Daha geriye gidersek çocukların olmadan önce de böyle miydin? Bana hikâyeni daha öncesinden anlatmanı istesem?
Ankaralıyım, 23 yaşında Lüleburgaz'a geldim. Ben hiçbir zaman duramadım. Her zaman ele avuca sığamayan bir halim vardı. Çantamda küçücük bir poğaçam dahi olsa onu hemen arkadaşlarımla bölüşürdüm. Her zaman paylaşmayı severdim. Bunun da tek çocuk olmamdan kaynaklı bir şey olabileceğini düşünüyorum. Kısıtlı bir çevrede büyüdüm, bu sebeple de olabilir.
- Tek çocuk olunca daha bencil bir birey olunacağı öngörülür oysa ki ama sen bu zinciri kırmışsın.
Anne babam çalıştığı için çok küçük yaşta mesela kreşe başladım. Orada da paylaşmayı öğrendim, okula gittiğim zaman da keza öyle. Neyim olsa her zaman paylaştım. Tişörtüm bile olsa, kötüsünü ben giyerim iyisini karşımdakine veririm.
Her bayramda da şöyle derdim ‘Allah'ım ne olur kalabalık bir yere gideyim ve sadece otobüs şoförlerinin bayramını kutlamayayım’. Çünkü bayramda anneanneme gitmek için otobüse binerdik. Ben sadece otobüs şoförüne ve oradakilere iyi bayramlar, iyi bayramlar derdim çok iyi hatırlıyorum ve derdim ki ‘Ne olur beni kalabalık bir yere götürün’. Her zaman bir kalabalık hevesim vardı. Niye bilmiyorum ama kalabalıkla bayram yapayım kalabalıkla bir şeyler yapalım şeklinde.
- Hayatının bu evresinde de onu organize ettiğin etkinliklerle, insanları bir araya getirerek yapmaya devam ediyorsun.
O dönemde annem ve babamın imkanları kısıtlıydı. Ankara'da yaşıyorsun zaten büyükşehirde öyle çok olanak var ama bütçen yoksa olanağın az oluyor. Kendi imkanlarımla konservatuar sınavına girdim girdim, ilkokuldaydım. Kazanamadım çünkü esnek değildim, içimde kaldı.
Yani küçükken her şeyi yapmak istedim ama maddi imkanlardan dolayı yapamadım, hani belki bunun verdiği bir şeyle çocuklara bir şeyler yapmaya çalışıyorum ve buna bayılıyorum.
Benim yapabileceğim her şeyi ücretsiz olarak paylaşıyorum. Mesela Yoga öğreniyorum. Çocuklara Yoga öğretiyorum. Felsefe öğreniyorum çocuklara felsefe öğretiyorum. Keşke çocukluğunda gitmenin hayalini kurduğum at çiftliğim olsa da ücretsiz çocuklara kapılarını açsam at binseler.
Ben keşfettim ki böyle bir şeyler yaptıkça daha mutlu dönüyorum eve yani kendim için bir şeyler yapmaktansa tamam çabam var kendim için bir şeyler düşünüyorum evet ama başkalarına atıyorum çay dağıtmak bile beni mutlu ediyor.
- İlkokul sonrası eğitim ve öğrenme sürecin nasıldı?
Ben kişilik olarak öğrenmeye aç bir insanım küçüklüğümde öyleydim şimdi de öyle. Lise sınavına girdim hiçbir kitabım yoktu, ders çalışacak. Anadolu lisesine de giremedim. Okulda başarılı bir öğrenciydim ama bu Anadolu lisesini kazanıp ya da işte atıyorum çok başarılı bir öğrenci olmaya yetmedi. Hani demek ki çok zeki değilmişim ancak kendi zekam kendime yetiyormuş diye düşündüm. Süper Lise’ye girdim, Matematik Fen Bölümünü seçtim. Annem, babam, annemin babası, dayım bankacıydı. ‘Sakın bankacı olma mühendis ol’ dediler ben de mühendislik seçtim üniversitede.
2003 ‘te Hacettepe Kimya Mühendisliği’nden mezun oldum
2003 Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisansımı iş bulunca terk ettim. O iş de Lüleburgaz’da şu anda çalıştığım şirketti hala devam ediyorum.
2008-2010 Kadir Has Ünv. MBA (Master Of Business Administration) İşletme Yüksek Lisans, 2013 de İstanbul Ünv. Endüstri Müh. Doktora’ya başladım ancak hamile kalınca doktora yeterlilik aşamasında kaydımı dondurdum.
İstanbul Üniversitesi’nden sonra drama ve masal anlatıcılığı sertifikasını aldım. Hatta Yoga yetişkin ve çocuk yogası uzmanlıklarımı aldım. P4C Akademi’den Çocuklar İçin Felsefe Eğitimi aldım.
Lisanslı yüzücü, lisanslı voleybolcuyum amatör koşucuyum. Şimdi de çocuk yoga eğitmeni ve P4C kolaylaştırıcısı oldum.
Sporu hayatıma dahil ettim öğrencilik yıllarımda ve hala da bırakmadım.
- Kitap kulübü de kurmuşsun bir dönem, o devam ediyor mu?
Benim ilk çocuğum kızım 2013 doğumlu kızım, o ilkokula başladığında pandemi patladı 2020 Martı’ydı. Mart ayında kızım da okumayı yeni öğrenmişti. Evlere kapandık arkadaşları ile görüşemiyor, okula gidemiyor. Bir grup arkadaşı ve anneleriyle küçük bir kitap kulübü kurdum. O zamanlar 6- 7 kişi falandı. Şimdi 20 kişiye çıktık. İlkokul birden beri devam ediyorlar. Okuduğumuz kitabın konu ve içeriğine göre ziyaret turları da gerçekleştiriyoruz, çocukların okuduklarını somutlaştırabilmesi için.
Çocuklar farklı şeyleri görsün, farklı düşünsünler istiyorum. Kitapkolik Lüleburgaz’a da üyeyim ve orada da yetişkinlerle aylık olarak kitaplarımızı okuyup buluşuyoruz. Same Book Club adı altında da online ve fiziki etkinlikler düzenliyorum yetişkinlerle. Lüleburgaz’ı bu anlamda çok seviyorum çünkü olanakları var ve bu konuda açık bir kent.