Babaeski'de sanatın eşsiz bir dalı hayat buldu. Doğu Karadeniz'in şirin ili Rize Fındıklı'da 1962'de doğan Minyatür Ceviz Sanatı ve Diorama Kursu Öğreticisi Melih Akın, hayatın ona verdiği engeli haya
Hayal ettiklerinin gerçeğe dönüştüren Akın, hayatının her döneminde üretmek ve geliştirmek için mücadele etti.
Babaeski ile yolu kesişince, Babaeski Kırk Şehitler Gençlik Merkezi Müdürü Adnan Tayfun'un ön ayak olarak çalışmalarını gençlere ulaştırdı. Babaeski Kırk Şehitler Gençlik Merkezi bünyesinde hayal gücünü gerçeklere yansıtan Akın, daha önceki yıllarında da resim, koro gibi birçok alanda faaliyetler gerçekleştirdi.
"Babaeski'de İz Bırakmak İstiyoruz"
Gençler için çalışmalar gerçekleştiren Babaeski Kırk Şehitler Gençlik Merkezi Müdürü Adnan Tayfun, Minyatür Ceviz Sanatı ve Diorama Kursu Öğreticisi Akın'ın daha önce Anadoludakiler Sergisi'ne katıldığını hatırlatarak, "Anadoludakiler Sergisi diye bir programa gönderdik Melih beyi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşleri Emine Erdoğan'ın, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Kalkınma Ajansımız ortaklaşa yaptığı programa katıldık. Orada da proje çok güzel ilgi gördü" sözlerini ifade etti.
"Minyatür Sanatını Bölgemize Kazandırmak"
Çalışmaların güzel sonuçlar verdiğini dile getiren Tayfun, "Bizim amacımız minyatür sanatını Babaeski'ye Kırklareli'ye ve etrafına kazandırmak. Hatta bunun için sosyal medya olsun, diğer alanlar olsun bir ekol oluşturmaya çalışıyoruz. İnsanlar Babaeski'ye gelince Melih beyin minyatürlerinden almadan gitmeyelim desinler. Burası minyatür değerini kazansın ve insanlar bu değeri bilsin. Babaeski bir uğrak alan haline getirip bir iz bırakmak istiyoruz" ifadelerini dile getirdi.
"Akşam Hayalini Kurduk Sabah Kalktık Cevizi Oyduk"
Sanata olan ilginin aileden geldiğini ifade eden Minyatür Ceviz Sanatı ve Diorama Kursu Öğreticisi Melih Akın, "Çok eskiden çocukluğumdan bu yana içinde vardı. Ailede de sanat olayları var. Engelli olmamdan dolayı oturduğum yerden ne yapabilirim, neyi başarabilirim diye düşünüyordum. Önümüze gelen malzemeyi kalkmadan, derler ya incir kabuğunu doldurmayacak dertler diye bahsederler ya. Biz de incir yerine cevizi tercih ettik. Akşam hayalini kurduk sabah kalktık cevizi oyduk. Düşündüklerimizi onun içine koymaya çalıştık. Ona bir anlam yüklemeye çalıştık. Onunla konuşmaya başladık. Yaptığımızı insanlara sunduk. Bir iki defa sergi açtık. Özellikle gençler çok ilgi gösterdi bu konuda" şeklinde konuştu.