Ne yazık ki tarihin en büyük depremlerinden birini yaşadık. Birebir yaşamadık belki ama bütün acıyı her noktamıza kadar hissettik. Çok fazla kaybımız ve yaralımız var. Umarım bir daha aynılarını yaşamayız diyemiyoruz çünkü maalesef biz bir deprem ülkesiyiz. Bunları daha kaç kere yaşayacağız bilinmez ama aynı yıkım olmaması için her zaman ‘tedbir ve teknik’ diyeceğiz.
     Evimize attığımız her adımdan, yediğimiz her lokmadan, üşüyorum dediğimiz soğuktan bile utandığımız günler yaşıyoruz. . Belki bir nebze de olsa yaraları sarmak için elimizde fayda sağlayacak ne varsa hepsini göndermek istiyoruz. Yardımların ihtiyaç bölgelerine en kısa zamanda gitmesi hepimizin en büyük temennisi.
     Aslında söylenecek çok şey var ama bizim en büyük problemimiz olanı olduğu zaman konuşmak. Depremi en çok hissedince gündeme getiriyoruz, konuşuyoruz. Sonraki birkaç hafta gündemimiz belli: ‘’Deprem’’. Bu süreçte herkes deprem çantalarını hazırlayıp kapı yanına koyacak. Sonra bir iki ay geçince tekrar her şey normale dönüp hayatımıza devam edeceğiz. Bugün enkazın dördüncü günündeyiz. Hala umutlu, güzel haberler bekliyoruz. Herkes için –her anlamda- daha sağlam yarınlar diliyorum… Bugünler de geçecek ama her anı hafızalara kazınarak…