Her gün artan trafiğin scooter kullanımının hızla yaygınlaşmasına neden olduğunu dile getiren uzmanlar, özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşan scooterların, doğru tedbirler alınmadığı takdirde ciddi yaralanma ve ölümlerle sonuçlanabilecek trafik kazalarına yol açabileceğine dikkat çekiyor. Resmi olmayan rakamlara göre 2023 yılında, scooterların karıştığı 2 bin 446 trafik çarpışmasında, 21 scooter kullanıcısının yaşamını yitirdiğini 2 bin 50 kullanıcının yaralandığını kaydeden Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, “Bu taşıtların koruyucu ekipman olmadan kullanılması kesinlikle önlenmelidir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Görevlisi, Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, son yıllarda büyük şehirlerde artan scooter kullanımıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Artan scooter kullanımı ve trafik güvenliği sorunları
Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, scooterların büyük şehirlerde giderek daha fazla tercih edildiğini belirterek, “Amacımız scooterların güvenli halde kullanılmasını sağlayacak tedbirlerin alınmasını sağlamak. Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerimizde artan hatta günün belirli saatlerinde taşıtların hareket edemez hale gelmesi nedeniyle scooterlar ve motosikletler hızlı ve kolay ulaşım çözümü olarak tercih ediliyor. Trafiğe takılmadan seyahat etmek isteyenler gerek paylaşımlı scooterları gerekse kendi scooterlarını kullanıyor. Her gün daha da artan trafik doğal olarak her gün scooter sayısının ve kullanımının artmasına sebep oluyor.” dedi.
Scooterlar son 5 yılda yoğun olarak hayatımıza girdi
Bu noktada, hayatımıza son 5 yılda yoğun olarak giren scooterların güvenli kullanımı sağlanamazsa trafik çarpışmalarında scooter kullanıcılarının ölüm ve yaralanmalarını çokça duymaya devam edeceğimiz söyleyen Özgür Şener, şöyle devam etti:
“Bazı resmi rakamlar ile açıklamak çok daha iyi ve anlaşılır olacaktır. 2022 yılından itibaren resmi makamlarımızca tutulan kayıtlara scooterlar ve benzeri diğer taşıt kazaları da girmeye başladı. TÜİK resmi bilgilerine göre: Ülkemiz karayolu ağında 2023 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 389 bin 362 taşıtın yüzde 48,5'i otomobil, yüzde 23,8'i motosiklet, yüzde 14,0'ı kamyonet, yüzde 2,4'ü minibüs, yüzde 2,3'ü bisiklet, yüzde 2,3'ü çekici, yüzde 1,9'u kamyon, yüzde 1,7'si otobüs, yüzde 0,8'i traktör ve yüzde 2,4'ü diğer taşıtlardan oluştu. Diğer olarak tanımlanan taşıtlar; elektrikli scooter, özel amaçlı taşıt, bilinmeyen, vb. olarak tanımlanmıştır. Karayolunda yıllardır kullanılan minibüs, çekici, kamyon gibi taşıtların karıştığı trafik çarpışmaları ile kıyaslandığında yüzde 2,4’ün çok dikkate değer bir oran olduğu anlaşılmaktadır.”
2 bin 446 trafik çarpışmasında, 21 scooter kullanıcısı yaşamını yitirdi
Resmi olmayan rakamlara göre 2023 yılında, scooterların karıştığı 2 bin 446 trafik çarpışmasında, 21 scooter kullanıcısının yaşamını yitirdiğini 2 bin 50 kullanıcının yaralandığını kaydeden Özgür Şener, “Peki güvenli bir kullanım için hangi konularda iyileştirmelere ihtiyaç var? Dünyada Yol Trafik Güvenliği alanında gelişmiş ülkelerinde benimsenen ‘Güvenli Sistem Yaklaşımı’ trafik çarpışmalarının önlenmesi ve güvenli bir trafik ortamının sağlanmasının özetle, sürücüler, kullanılan yollar, kullanılan taşıtlar ve tüm bu bileşenlerin denetimi ile mümkün olacağını öngörmektedir.” diye konuştu.
Scooter kullanıcı yaşı 16 olarak belirlenmiş ama…
Gelişmiş ülkeler benimsenen ‘Güvenli Sistem Yaklaşımı’ Scooter kullanımında kullanıcı yaşının 16 olarak belirlendiğini ifade eden Özgür Şener, “Ancak 16 yaşındaki kullanıcının sahip olması gereken hiçbir bilgi tanımlanmamış. Trafik kurallarını biliyor olması, trafik işaretlerini biliyor olması, trafik akışını biliyor olması gibi kritik bilgiler ölümle yaşam arasındadır. Bu temel bilgilere sahip olmayan birinin taşıt yolunda bir taşıtı güvenli bir halde sevk ve idare etmesi maalesef mümkün değildir. Bununla birlikte, kullanıcıların 16 yaşında olmalarını sağlayacak hiçbir önlem bulunmamaktadır.” dedi.
Koruyucu ekipman kullanımı konusunda mevzuat iyi niyet tarifi…
Koruyucu ekipman kullanımı konusunda da mevzuatın bir iyi niyet tarifi olduğuna vurgu yapan Özgür Şener, şunları kaydetti:
“Şöyle ki: Yetki belgesi sahipleri, e- Scooterın kullanımı sırasında kask, dizlik, reflektörlü ceket gibi koruyucu ve görünürlüğü artırıcı ekipmanların giyilmesi konusunda hizmetten yararlananları bilgilendirmekle yükümlü. Mevzuat diyor ki kullanacak kişilere bir bilgi vermen yeterli. Kullanıp kullanmamak onların iradesinde. Saatte 25 kilometre/saat hız yapmasına izin verilmiş (Özel kullanım amaçlı scooterlar saatte 65 kilometre/saat hıza kadar çıkabiliyor), taşıtların, motosikletlerin kullandığı bir karayolunda, hiçbir koruması olmadan 16 yaşında bir sürücü tarafından kullanılan bir taşıtı hayal edin. En küçük bir temasta dengesi bozulduğunda asfalta, betona, ağaca veya başka bir taşıtın kaportasına çarpacaktır. Kask, gözlük, koruyucu mont, dizlik, kolluk gibi hiçbir koruyucu ekipmanı olmadığı için en iyi ihtimalle yaralanması kaçınılmazdır. Daha kötüsünü düşünmek bile çok üzücü. Bu taşıtların koruyucu ekipman olmadan kullanılması kesinlikle önlenmelidir.”
Hız sınırı 50 km’nin altındaki yollarda kullanılabiliyor
Scooterların mevzuata göre; varsa bisiklet yolu veya bisiklet şeridinde, bisiklet şeridi yoksa, trafik güvenliğini riske atmayacak şekilde sağdan gidilmesi kaydıyla taşıt yolunda, hız sınırı 50 km’nin altındaki yollarda, yerel yönetimler tarafından yasaklanmamış olan yollarda kullanılabildiğini anlatan Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, şöyle devam etti:
“Ülkemizdeki bisiklet yollarının uzunluğunu ve erişebildikleri lokasyonları ve kullanıcıların bu taşıtları kullanma amaçlarını değerlendirdiğimizde, scooterların çok büyük oranda taşıt yollarında kullanılması sonucunun çıktığını hepimiz biliyoruz. Yine mevzuat diyor ki; Hızı 25 km/saati geçmemelidir. Fren mekanizmasına sahip olmalıdır. Önde, beyaz ışık verecek ve en az 20 metre önü aydınlatabilecek şekilde far olmalıdır. Arkada, kırmızı renkte ışık veren bir lamba ve kırmızı reflektör olmalıdır. 30 metreden duyulabilecek ses çıkartabilen zil, korna veya benzeri ses aleti olmalıdır. Tüm bunların çalışır durumda olduğunun nasıl kontrol edileceği ve güvence altına alınacağı, servis ve bakım periyotları, bakım hizmetinin nasıl olacağı ve kimler tarafından verilebileceği, özetle bu taşıtın her zaman güvenli bir halde kullanılabilir olduğunu garanti altına alacak bir sistem bulunmamaktadır. Tüm bunlara ilave olarak, havanın karanlık olduğu saatlerde kullanım, yağmurlu, karlı havalarda kullanım, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde kullanımın tespiti-önlenmesi, bir çarpışmada özellikle kullanıcının veya zarar verdiği diğer insanın sigortadan faydalanma şartları, iki veya daha çok kişinin üzerinde seyahat etmesi, yük taşınması, taşıtların daha çok kolluk kuvvetlerinin trafik denetimleri yaptıkları güzergahların dışında kalan şehir içi sokak statüsündeki yollarda kullanılması gibi önemli başlıkları da değerlendirmemiz gerekmektedir.”
Devlet, akademi, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar tedbir ve uygulamaları belirlemeli!
Elektrik enerjisi kullanımları ile çevreci bir çözüm olmaları, şehir içi trafik yoğunluğunun azaltılmasında önemli bir çözüm olması, toplu ulaşım ile entegrasyonları sayesinde alternatif ve sürdürülebilir ulaşımın geleceği olmaları dolayısı ile scooter ve benzeri taşıtların desteklenmesi gerektiğine işaret eden Özgür Şener, “Ancak güvenli kullanım sorunları mutlaka çözülmelidir. Önerim, devlet, akademi, sivil toplum kuruluşları ve bizler gibi yol trafik güvenliği alanında hizmet veren kurumlar bir araya gelmesi ve olabilecek en güvenli halde bu taşıtların kullanımlarının sağlanacağı tedbir ve uygulamaların belirlenmesidir. Aksi durumda artan ölüm ve yaralanmalar, Fransa’nın ülke genelinde Avustralya Melbourne’ de kullanımının yasaklaması gibi konuların gündeme gelmesi muhtemeldir.” şeklinde sözlerine son verdi.