Kırklareli Üniversitesi bünyesinde önemli çalışmalara imza atan Kırklareli'nin Kadir Hocası, Dün akşam saatlerinde meydana gelen Çanakkale’nin Yenice ilçesindeki depremle alakalı Alternatif Gazetesi'ne yaptığı açıklama da şunları söyledi.
Kılınç " 04.03.2024 tarihinde saat 21:38’de 4,9 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem yerin 10.44 metre derinliğinde meydana gelmiştir. Bu deprem İstanbul, Balıkesir ve Bursa gibi çevre illerde de hissedilmiştir. Deprem Yenice-Gönen fayı üzerinde meydana gelmiştir. Bu depremde herhangi bir can kaybı yaşanmamıştır. Deprem ne yazık ki ülkemizin bir gerçeğidir. Burada önemli olan husus bilimin ışığında tüm önlemleri almak olacaktır. Şehirlerimizi deprem dirençli şehirler haline ivedilikle getirmeliyiz. Yapıları depreme hazırlıklı hale getirebilmek için mutlaka ivedilikle basitleştirilmiş güçlendirme yönetmeliğinin ortaya konması gerekmektedir. Bina türü yapılarda güçlendirme hedefi yapıların şiddetli depremlerde binaların hasar görmemesi değil yıkılmayarak can güvenliğinin sağlanmasıdır." ifadelerine yer verdi.
Yapıları depreme hazırlıklı hale getirebilmek için tahribatsız test yöntemlerini kaydeden Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Kadir Kılınç, "(Windsorprobetesti+ultrases hızı testi+beton test çekici testi) kullanarak binaların yapı envanterimutlaka oluşturulmalıdır. Binalarda deprem testi yaptırma zorunluluğu mutlaka getirilmelidir. İnsanlarda deprem bilincinin oluşması da büyük bir önem taşımaktadır. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Bölgesel Kentsel Dönüşüm Merkezlerinin kurulması da büyük bir önem taşımaktadır. Eski binalarda özellikle 2000 yılından önce yapımı tamamlanmış binalarda bina sağlamlığının kontrolü sürecinde beton kalitesinin belirlenmesinde karot testi ile tahribatsız test yöntemleri (Windsorprobe testi, ultrases hızı testi, beton test çekici testi) birlikte kullanılmalıdır. Yeni binalarda ise beton kalitesinin belirlenmesinde karot testine gerek duymadan yalnızca tahribatsız test yöntemleri kullanılmalıdır. Ayrıca donatı tarama cihazı ile binadaki taşıyıcı elemanlarda (kolon, kiriş, döşeme, perde) donatı mevcut durumu ortaya konmalıdır." diye belirtti.
"Binaların Deprem Yönetmeliğine Uygunluğu Mutlaka Kontrol Edilmelidir"
Dr. Öğretim Üyesi Kadir Kılınç, binalarda kullanılan demirlerin projeye uygunluğu ve binaların deprem yönetmeliğine uygunluğunun tespitinin oldukça önemli olduğunu vurgulayarak tüm verilerin kullanılarak binaların analizlerinin mutlaka yapılması gerektiğine deyindi.
Kılınç, "Binada kullanılan demir donatının projeye uygunluğu mutlaka kontrol edilmelidir. Taşıyıcı elemanlarda donatı kontrolü için sıyırma işleminin mutlaka yapılması büyük bir önem taşımaktadır. Zemin özellikleri kontrol edilmelidir. Aynı zamanda donatı korozyon analizi için korozyon tayini cihazı ile testler mutlaka gerçekleştirilmelidir. Tüm veriler kullanılarak binanın performans analizi gerçekleştirilerek binanın mevcut durumu ortaya konulmuş olur. Bu analizlerden sonra binanın TBDY
2018 deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı belirlenmiş olur. Binanın güçlendirmeye ihtiyacı olup olmadığı sorusuna da cevap bulunmuş olmaktadır. Binanın projeleri mevcut değilse mutlaka binanın rölövesi ortaya konmalıdır. Deprem dirençli şehir doğal ya da insan kaynaklı afetlere karşı dayanma kapasitesi söz konusu olan yapıları içeren şehirler olarak tanımlanabilmektedir. Depreme dayanıklı bir bina sert zemine inşa edilen deprem dirençli bir bina olarak tanımlanabilmektedir. Depreme dayanıklı bir bina kaliteli malzemeler kullanılarak yapılan bir bina olduğunu yineledi."
"Depreme Dayanıklı Bir Bina Tbdy 2018’e Uygun Olarak Üretilmiş Bir Binadır"
Depreme dayanıklı bir bina TBDY 2018’e uygun olarak üretilmiş bir bina olduğunu ifade eden Kılınç, "Depreme dayanıksız bir bina ise güçlendirmeye ihtiyacı olan bina olarak tanımlanabilmektedir. Depreme dayanıksız bir binada yapısal taşıyıcı sistem düzensizlikler söz konusu olmaktadır." dedi. (Güfte Çanlı )