Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında yoğun olan polen alerjisi Ağustos itibariyle yerini yabani ot polenlerine bırakıyor. Alerjinin temel tedavi prensibinin “alerjenin saptanması ve bundan kaçınılması” olduğunun altını çizen Acıbadem International Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır Öztürk,“Alerjenin doğru saptanmasıyla, gerekli önlemlerin alınması ve tedavilerin yapılması sinüzit, otit ve astım gelişme riskini azaltıyor. Dünya nüfusunun yüzde 25-30’unun alerjenlere hassas olduğu düşünüldüğünde etkin tanı ve tedavinin önemi daha iyi anlaşılıyor” diyor.

Alerjenin saptanmasından sonra hastaya bu alerjenden kaçınma yolları; örneğin polene alerjik kişilere özellikle güneşli, rüzgarlı havalarda atmosferde polen sayısının arttığı, 10:00-14:00 saatleri arasında yoğunlaştığı anlatılıyor. Polen alerjilerine değinenDr. Nur Kaşkır Öztürk,“Polenin yoğun olduğu aylarda hastaya iç mekanda zaman geçirmesinin daha uygun olduğu; evindeki, iş yerindeki klimalarda polen filtresi gerektiği ve bunların periyodik bakımlarının uygun olacağı; dış mekanda vakit geçirilecek ise güneş gözlüğü kullanması gerektiği anlatılıyor. Ayrıca eve gelince giysilerin yıkanması ve ev içinde kurutulması, hastanın duş almadan yatmaması da öneriliyor” diyor.

Yeşil çayır, çimen, yabani ot ve ağaç poleni alerjileri alerjik rinit, yani saman nezlesi ve astım için çok sık rastlanılan alerjenler olarak biliniyor. Antihistaminik ilaçlar ve burun spreyleri tedavide belirgin şekilde fayda sağlasalar da esas önemli basamağı alerjenin saptanması ve kaçınılması oluşturuyor. Bu kaçınma yeterince olmazsa önerilen tedavi tam olarak başarı sağlayamıyor. Hastalar polenin atmosferde yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmazlarsa yakınmaları oldukça azalıyor. Alerjenin doğru saptanmasıyla gerekli önlemlerin alınması ve tedavilerin yapılması ise sinüzit, otit ve astımın gelişme riskini azaltıyor.

Bu önerileri dikkate alın!

Dünya genelinde nüfusun yüzde 25-30’unun alerjenlere hassas olduğu ve son 20-30 yılda bu oranın daha da arttığı düşünüldüğünde etkin tanı ve tedavinin önemi daha iyi anlaşılıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nur Kaşkır Öztürk,alerjenlere karşı alınması gereken önlemleri şu 10 maddeyle sıralıyor:

· Polen takvimine göre plan yapın: Araştırmalar, polen yoğunluğunun özellikle sabahları ve rüzgarlı günlerde arttığını gösteriyor. Bu zamanlarda dışarıda bulunmaktan kaçının.

Çocuklarınızın Omuz Hizasında Fark Varsa Dikkat! Çocuklarınızın Omuz Hizasında Fark Varsa Dikkat!

· Ev ve işyeri klimalarını filtreleyin: İç mekanlarda polen filtresi olan klimalar kullanmak, evdeki ve işyerindeki polen maruziyetini azaltabilir. Klimaların periyodik bakımlarını düzenli yapmayı unutmayın.

· Güneş gözlüğü kullanın: Dışarı çıkarken güneş gözlüğü takmak, gözlerinizi polenlerden korur ve alerjik reaksiyon riskini azaltır.

· Kıyafetleri iyi yıkayın ve kurutun: Dışarıdan geldiğinizde kıyafetlerinizi hemen yıkayıp iç mekanda kurutarak evinizi polenlerden temiz tutun.

· Duş almadan yatmayın: Dışarıdan geldikten sonra mutlaka duş alın. Böylece vücudunuzdaki polenlerin ev içine taşınmasını önlemiş olursunuz.

· Alerji testleri yaptırın ve tedaviye erken başlayın: Alerjik belirtileriniz varsa, doğru teşhis için alerji testleri yaptırın ve doktorunuzun önerdiği tedaviyi zamanında başlatın. Zira, erken tedavi daha başarılı sonuçlar sağlar.

· Kaçınmanız gereken zaman dilimlerini ve ortamları belirleyin: Polen alerjisinin tetikleyici zaman dilimlerini ve ortamlarını öğrenin. Bu zamanlarda iç mekanda kalmak ve açık havada fazla vakit geçirmemek önemlidir.

· Polen maruziyetinden kaçınma saatlerine dikkat edin: Polen yoğunluğu genellikle sabahları ve öğleden sonra artar. Özellikle 10:00-14:00 saatleri arasında dışarıda bulunmaktan kaçının. Bu saatlerde iç mekanda kalmak, polen maruziyetini azaltmak için önemlidir.

· Antihistaminik ve burun spreyleri kullanın: Doktorunuzun önerdiği antihistaminik ilaçları ve burun spreylerini düzenli kullanarak semptomları yönetin. Ancak unutmayın ki asıl önemli olan alerjenlerden kaçınmaktır.

· Profesyonel yardım alın: Alerji semptomlarınız yönetilemez hale gelirse veya astım gibi daha ciddi sağlık sorunları gelişirse, bir sağlık profesyonelinden yardım almayı ihmal etmeyin.

Editör: Haber Merkezi