Türkiye afet sonrasında yaralarını sarmaya çalışıyor. Büyük depremin ardından depremi yaşayan enkaz altından çıkan vatandaşlar başta olmak üzere milyonlarca kişinin psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu aşikar. Bizler neredeyse bin kilometre öteden bu olayı keskin bir şekilde hissediyorsak o bölgede yaşayan vatandaşların yaşadıklarını düşünemiyorum bile. Korku, kaygı, stres, yaşanılan kayıpların verdiği derin üzüntü ve daha fazlası.

Bu nedenle bu doğrultuda önemli çalışmaların yapılması gerekiyor. Özellikle çocuklar için. Milli Eğitim Bakanlığı’da Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında tüm ülkede öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik psikososyal destek çalışmalarına ilişkin MEB Deprem Sonrası Psikososyal Destek Eylem Planı ve psikososyal destek programları yayımladı. Eylem planında başta depremden doğrudan etkilenen iller olmak üzere ülkedeki tüm öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik yürütülecek psikososyal destek çalışmalarına ilişkin tüm süreçler aşamalandırıldı. Eylem planında başta "psikolojik ilk yardım" olmak üzere "deprem ve kayıp-yas psikoeğitim programları", "zorlayıcı yaşam olayları sonrası öğretmen psikoeğitim programı" ve "çalışana destek-afet ve acil durumlarda psikososyal destek hizmeti sunan psikolojik danışman/rehber öğretmenler için psikoeğitsel destek grubu" eğitim içeriklerinin uygulanmasına ilişkin yol haritası belirlendi.

Mesela Kırklareli’nden de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve bağlı kuruluşlarda görevli psikososyal destek ekibi depremden etkilenen vatandaşların ve ailelerinin durumuyla yakından ilgilenmek amacıyla Malatya’ya gitti. Burada verilecek destek gelecek için çok önemli. Psikoloji hayatımızın en önemli unsurlarından biri. Kolay bir çalışma mı kesinlikle hayır. Çünkü insanlar ve canlılar yüzyılın felaketi ile sarsıldı. Yaraların sarılması, eski düzenin oturması yıllar alacak gibi gözüküyor.

İnşallah insanlarımız hak ettikleri güzel bir yaşama ve iyi bir psikolojiye bir an önce kavuşurlar.