Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Öğretmenler Evi önünde ki basın açıklamasında barışın ve günün önemi ile ilgili konuşma yapıldı.

“Barış ekmek ve su kadar temel ihtiyacı haline gelmiştir”

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Üretim ve sermayenin yoğunlaşması, merkezileşmesi, tekellerin ortaya çıkışı, banka ve sanayi sermayesinin iç içe geçmesi, sermaye ihracı, yayılmacılık, silahlanma yarışı gibi gelişmeler Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarıyla sonuçlanmıştır.

1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya'yı işgaliyle başlayan, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı olan, büyük çoğunluğu siviller olmak üzere milyonlarca insanın ölümü ile sonuçlanan II. Dünya Savaşının üzerinden 85 yıl geçti.

3475156C Dad5 4A66 8E1F 36Aeccb7Dd31

Ne yazık ki emperyalistler hala aynı barbarlık, gaddarlık ve acımasızlıkla yeni savaşların, çatışmaların, kutuplaşmaların önünü açıyorlar. Maalesef bugün öyle bir tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır ki, 2. Dünya savaşı sonrası bir daha yaşanmasın diye alınan tedbirlerden olan 'savaş suçları' bugün dava konusu dahi yapılamamaktadır! Devletler kendi savaş suçları gündeme gelmesin diye bir başka ülkenin işlediği savaş suçlarını görmezden gelmekte, normalleştirmektedirler. Yakın günlerde bir İsrailli Bakanın Filistin halkının abluka altındaki Gazze'de açlıktan ölmelerinin normal karşılanması gerektiğini açıklaması bunun son örneklerinden olup toplama kamplarının ve gaz odalarının yeni biçimler alarak devam ettiğini göstermektedir. Bir diğer örnek savaşta dahi hedef olmaması gereken sağlıkçıların, gazetecilerin öldürülmesi ve uluslararası kamuoyunun buna sessiz kalışıdır.

Öte yandan savaşın olduğu coğrafyalarda insanlığın tüm kazanımları yok edilirken tecavüz, işkence işgalci güçlerce yaygınlaştırılmaktadır. En temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığı şartlarda yoksullaştırılan halkların açlık, susuzluk ve beraberinde gelen bulaşıcı hastalıklarla baş etmek zorunda kalması en çok çocukları ve kadınları etkilemektedir.

Gazze'nin boşaltılması sırasında yaşananlar insanlığın utanç görüntülerine bir yenisini eklemiştir. Savaşın çıkmasında hiçbir rolü olmayan coğrafyanın emekçi yoksul halkları sürgün yollarında tarifsiz acılar yaşamakta, sığındıkları ülkelerde insanlık dışı şartlar nedeniyle yaşayan ölüler haline gelmektedirler. Ortadoğu'da son yirmi yıldır yaşanan çatışmalarda, insanlık tarihi ve mirasının en önemli kültürel, arkeolojik eserleri de yok olmakta, telafisiz bir yıkımı meydana getirmektedir.

AKP iktidarı tercihini barıştan yana koymadığını ekonomik krize rağmen sadece 2023 yılında silahlanmaya 15,8 milyar dolar harcayarak, sınır ötesi operasyonları Irak'ta onlarca üs kurmaya vardırarak da göstermektedir.

Nitekim yıllardır içerde uyguladıkları savaş ve rant esaslı politikalar ile ülkeyi derin ekonomik ve toplumsal krizlere sürükleyen iktidar ekonomik krizin bedelini yoksul emekçilere keserken derin yoksulluğun altında ezilen halkları savaş kışkırtıcılığı, mülteci karşıtlığı, Kürt düşmanlığı üzerinden kışkırtarak, zaman zaman da tehdit ve zor ile taraftarlık ilişkisi içinde konumlandırma, toplumsal kutuplaştırma yaratma gibi özel savaş yöntemleri devreye sokmaktadır. Geldiğimiz böylesi siyasi ve ekonomik zeminde ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışa olan ihtiyaç tüm yakıcılığı ile her geçen gün kendini daha fazla hissettirmektedir.

2E666697 00Ce 4561 88C8 Bcd47E73Ab61

Ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı bu politikalarda ısrarın bedelini emekçiler ve ezilenler olarak ülkenin %99'u ödemektedir. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler ile halkların bir arada yaşama iradesini hedef alanlar geriye kalan %1'lik sömürü odaklarıdır. Savaştan nemalananlar ile emekçileri açlık ve yoksulluğa mahkûm edenler aynı çıkar çevreleridir.

Dolayısıyla barış ve demokrasi talebi emek ve demokrasi güçleri için ekmek ve su kadar temel ihtiyacı haline gelmiştir.

1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının BARIŞ olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. KESK olarak; tüm saldırılara, savaş ve kutuplaştırma, tek tip yaşam tarzı dayatmalarına karşın ısrarla ve örgütlü, kararlı bir mücadele ile dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde, barışı savunmaya devam edeceğiz.

Japonyalı Öğrenciler, Kırklareli'nde Çeltik Üretimini İnceledi Japonyalı Öğrenciler, Kırklareli'nde Çeltik Üretimini İnceledi

Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, laikliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.”

Muhabir: Volkan Abuy