İzole olmuş, kalabalık şehir kaosundan uzak bir kent yapısına sahip olan, sakinliği ve güvenli şehir özelliği ile dikkat çeken Kırklareli özellikle pandemi ve 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremi sonrasında adeta göç akınına uğruyor.
Koronavirüs salgınında, kalabalıktan uzakta olmayı tercih edenler İstanbul’un yanı başındaki Kırklareli’ne gelmeyi hatta burada yaşamayı seçtiler.
Sonrasında ise takvimler 6 Şubat 2023’ü gösterdiğinde Türkiye en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından olası İstanbul depreminden endişe duyan vatandaşlar deprem kuşağından uzak olan Trakya'ya göçü hızlandırdılar.
Kırklareli’nin 4. derece deprem kuşağında olması, hatta buradaki son depremin 15 yıl önce meydana gelmesi, nüfusun düşük olması, İstanbula’a yakınlığı ve ulaşımın kolaylığı bölgeyi birçok anlamda avantajlı hale getiriyor.
Hızlı tren başta olmak üzere ileriye dönük onlarca devlet yatırımının da planlara eklenmesi, Kırklareli’ni adeta bir cazibe merkezine dönüştürüyor.
TÜİK verilerine göre bir yılda 418 binden fazla kişi İstanbul'dan göç etti. Son 5 yılda ise İstanbul’dan gidenlerin sayısının 2 milyonu 200 bini geçtiği belirtiliyor.
Bu durum Kırklareli’nin büyümesi anlamına gelse de, gittikçe kalabalıklaştığımız, trafik başta olmak üzere şehir kaosunu iyiden iyiye hissetmeye başladığımız anlamına geliyor. Göç akını ev kiralarına da olumsuz yansırken, astronomik rakamlar 7’den 70’e herkesin bütçesini etkiliyor.
Uzmanlar önümüzdeki yıllarda da, büyük şehrin kaosundan ve özellikle depremin yıkıcı etkisinden kaçanların adresinin Kırklareli olacağını işaret ediyor.
