Kırklareli’nde Kırklareli Barosu Hayvan Hakları Komisyonu öncülüğünde STK’ların ve hayvan severlerin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada yasanın tepki topladığına dikkat çekilerek; “Yasaya göre yasaklı ırkların, insan ve çevre sağlığına tehlike oluşturduğu iddia edilen hayvanların, tedavi edilebilen veya edilemeyen hastalığı bulunan hayvanların belediyelerce öldürülmesine izin verilirken, hayvanların sahiplendirilene kadar barınaklarda esir tutulması da zorunlu hale getirildi.

Türkiye'deki barınakların mevcut durumu bilindiğinden, bu yasanın toplu katliamlara sebebiyet vereceği hayvan hakları savunucuları tarafından kamuoyu ile paylaşılmış ve halkın geniş kitlelerinde büyük tepki toplanmıştı” ifadeleri kullanıldı.

D S C 0187

“Halkın Yüzde 80’i Yasaya Karşı”

Anketlerde vatandaşların yasaya tepkili olduğu belirtilerek; “Ülkenin önde gelen anket şirketleri tarafından yapılan anketlerde, kamuoyunun %80'inden fazlasının ötanazi adı altında hayvanların öldürülmesine ve bu yasaya karşı olduğu ortaya konmuştu.

Türk Veteriner Hekimler Birliği'nin, Türkiye Tabipler Birliği'nin, Türkiye Barolar Birliği'nin ve farklı hak alanlarında çalışan birçok sivil toplum kuruluşunun da söz konusu yasanın iddia edilenin aksine toplum sağlığını güvenceye almayacağı ve toplum vicdanını derinden yaralayacağı yönünde resmî açıklamalarda bulunmasına karşılık, Katliam Yasası meclis tatile girmeden hemen önce alelacele tarafımızca seçilmişlerin oyları ile yasalaştırıldı ve yürürlüğe girdi” cümlelerine yer verildi.

D S C 0198

Türkiye’nin pek çok yerinden kan donduran görüntülerin medyaya yansıdığı kaydedilerek; “İktidar ya da muhalefet partisi fark etmeksizin her ne kadar bireysel olarak ötanaziye karşı olduğu yönünde çeşitli belediyelerden açıklamalarda bulunulsa da bu belediyelerdeki hayvanların yaşamının güvende olduğuna asla emin olamıyoruz.

Bunun bir nedeni kanunun eski halinde yer alan "kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat" metodundan hayvanların tecrit edilmesi metoduna geçilmesi ve bu metoda karşı muhalefet partilerinin bu uygulamaya karşı olduklarına dair yakın zamanda yaptıkları açıklamalara rağmen muahefet partilerine ait belediyelerden de köpeklerin kaybolması ya da öldürülüp çöplüklere atılması yönünde gelen haberlerdir.

Ayrıca belli bir bütçeyi barınak inşası, hayvanların toplatılması gibi işlere ayırmayan belediye başkanlarının hapis cezasına çarptırılabileceği için yasanın nasıl uygulanacağı ve nasıl bir kaos ortaya çıkacağı belirsizliğini hâlâ koruyor” denildi.

D S C 0204-1

“Hayvanların bu adaletsizliğe ve vicdansızlığa mahkum edilmesine izin vermeyeceğiz”

Basın açıklamasına şu sözlerle son verildi; “Gelinen bu süreçte yargı bağımsızlığının fiilen ortadan kaldırılmış olması sebebiyle yürütülecek hukuki süreçlerin sonucu konusunda hepimiz endişeliyiz.

Japonyalı Öğrenciler, Kırklareli'nde Çeltik Üretimini İnceledi Japonyalı Öğrenciler, Kırklareli'nde Çeltik Üretimini İnceledi

Çünkü daha önce Elazığ'da, Konya'da, Beykoz'daki barınaklarda gerçekleştirilen toplu ölümlere dair yürütülen hukuki süreçlerde bir sonuca ulaşılamadı, belediye yetkilileri yargılanmadı, failler toplum arasına salındı, hatta barınaklarda çalışmaya devam ettiler.

Türkiye'deki hayvan hakları savunucuları bu anlattığımız sebeplerden kaynaklı olarak toplumun tüm kesimlerini dayanışmaya çağırıyor.

Yeni kanun teklifinden sonra tehlikede olan tüm hayvanlar adına ses çıkaracağımızı, hayvanların bu adaletsizliğe ve vicdansızlığa mahkum edilmesine izin vermeyeceğimizi kamuoyuna saygı ile bildiririz.”

D S C 0181

Muhabir: Volkan Abuy