Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Türkiye Büyük Meclisi’nde yaptığı konuşmada, geçtiğimiz yıl 6 kişinin yaşamını yitirdiği İğneada’da da yaşanan sel felaketini gündeme getirdi.
Sarıçam konuşmasında; “Milletvekilliği görevimin başlamasından itibaren bölgede kendi ilim dâhilinde bütün kamu kurumlarını uyardım. Her birinde turizm imarı noktasında daha hassas davranılması ve bunların kesinlikle durdurulması noktasında çalışmaları başlattık. Şu anda ilimizin genelinde son bir yıldır tarımsal alanların turizm imarına açılması noktasında yaptırım uygulanmakta ve kesinlikle izin verilmemektedir. Ama yapılmış, Büyükşehir kontrolünde, il genellerin kontrolünde ciddi anlamda kaçak binalar vardır. Ve bunların belli bir sıra çerçevesinde yıkılması şarttır” dedi.
Milletvekili Sarıçam konuşmasında şunları kaydetti;
“5 Eylül 2023 tarihinde, Kırklareli Demirköy ilçesi İğneada beldesinde, Sislioba diye belirtilen ormanın içindeki bir alanda, bir konaklama tesisinin onlarca yıldır görülmemiş bir yağışın neticesinde sular altında kalması, oradaki bungalovların sele kapılması neticesinde 10'a yakın vatandaşımızdan 6'sı hayatını kaybetmiştir. Bu afet esnasında kara yolundaki yolun çökmesinden de anlaşılacağı gibi, tahminlerin ötesinde ve yağış rejimlerinin çok ötesinde bir felaket söz konusudur.
Elbette, böyle bir afetin yaşanmasıyla birlikte, o bölgede daha önce bu tür bir turizm tesisini hayata geçirmek isteyen insanların başvuruları bunlar öngörülerek idare tarafından reddedilmiştir. Kurumlardan alınması gereken görüşlerin hiçbirisi olumlu olarak gelmemiş, fakat bu esnada o tatil konaklama yerlerini kaçak olarak yapan firma, burada daha önce aldığı bir gıda üretimine yönelik işletmenin ruhsatını bahane ederek yanında böyle konaklama tesislerini kurmuş ve kullanmıştır. Bununla ilgili yapılan şikâyetler üzerine oraya gidilmiş, konaklama tesislerinin tamamı mühürlenmiştir. Bu konaklama tesislerinin kaçak yapılmasıyla ilgili olarak hem sahada jandarmanın yaptığı tespitler, hem de çevrenin vermiş olduğu uyarılar neticesinde tesisler mühürlenmiş ve burada kesinlikle çalışma yaptırılmamış, orada talep edilen turizm imar düzenlemesi yapılmamıştır.
Bu tesis kaçak olarak kullanılmıştır. Fakat kaçak olarak kullanıldığına ve çalıştırıldığına dair herhangi bir yazılı ihbar ve şikâyette bulunulmamıştır. Bundan dolayı bu bölgede buna benzer birçok kaçak yapı mevcuttur. Bu kaçak yapılar Tekirdağ'da da mevcuttur, büyük şehir belediyesinin kontrolünde Edirne'de, yine, özel idarenin bünyesinde yapılmıştır.
Özellikle son dönemde ekoturizmin ön plana çıkması, pandemi döneminde insanların biraz da kırsal hayata turizm ve kişisel yerleşim amacıyla yönelmesiyle bunlar maalesef Trakya Bölgesi'nin genelinde çok önemli bir miktarda ruhsatsız ve kaçak olarak oluşturulmuş ve yapılmaktadır.
Bununla ilgili olarak, milletvekilliği görevimin başlamasından itibaren bölgede kendi ilim dâhilinde bütün kamu kurumlarını uyardım. Her birinde turizm imarı noktasında daha hassas davranılması ve bunların kesinlikle durdurulması noktasında çalışmaları başlattık. Şu anda ilimizin genelinde son bir yıldır tarımsal alanların turizm imarına açılması noktasında yaptırım uygulanmakta ve kesinlikle izin verilmemektedir.
Yine, Tarım Bakanlığımla yaptığım görüşmeler neticesinde tüm Trakya pilot bölge ilan edildi. Marjinal alanlar, tarım alanları ve turizme geçilecek alanlarla ilgili uçaklarla düzenlemeler, fotoğraflar ve bilimsel çalışmalar yapılmakta, bu çalışmalar neticelenene kadar da Trakya genelinde bu tip şeylere izin verilmemektedir.
Ama yapılmış, Büyükşehir kontrolünde, il genellerin kontrolünde ciddi anlamda kaçak binalar vardır. Ve bunların belli bir sıra çerçevesinde yıkılması şarttır. Fakat bunlar geçmiş dönemdeki belediyelerin, il genellerin takipsizliğinden dolayı önemli bir miktara ulaşmıştır.
Bunların her birisini el ele vererek, birer birer ortadan kaldırmamız acil bir sorun hâlindedir.”