Kırklareli İl Genel Meclisi Eylül ayı toplantıları devam ediyor. Ayın 2.toplantısına Kırklareli Hayvan Hakları Platformu konuk olarak, gündemde ki sokak hayvanları yasası ve Kırklareli’nde ki mevcut durumla alakalı açıklama gerçekleştirdi.

Olaylar Olduğu Gibi Değil Görünmesi İstenen Şekilde Yansıtıldı

Kırklareli: Mustafa Ermiş, Kütüphanenin Konuğu Oluyor Kırklareli: Mustafa Ermiş, Kütüphanenin Konuğu Oluyor

İlk olarak yasa ve yasanın çıkış süreci ile ilgili bilgi verilerek, 2019 yılında çıkan sokak hayvanları yasasında hayata geçirilmeyen uygulamaların bugün ki durumu ortaya çıkardığı ifade edildi. Ortak bir algı ile sokak hayvanlarına karşı kışkırtma yapıldığı belirtilerek; “Medyanın büyük bölümü olayları olduğu gibi değil görünmesi istenen şekilde yansıttı.

Medya ve sosyal medyada bir takım akademisyen görünümlü kişiler ve bazı ünlüler ve geniş bir trol ordusu bu operasyona destek oldu.

D S C 0629

Takip etmeyenler bilmezler, özellikle sosyal medyada küfür kıyamet, katliam ve silahlanma çağrıları, hayvana ve insana, hayvan severleri vurmaya kadar varan şiddete teşvik paylaşımları yapıldı.

İzmir Bayraklı'da hayvan besledikleri için aynı aileden 3 kişinin öldürülmesi hepinizin hafızalarındadır. Bunun yanında çok sayıda dayak yiyen, hastaneye kaldırılan kişi oldu.

Bu çevrelerin nasıl sapkın ruhlar oldukları ve kamuoyunu nasıl manipüle etmeye çalıştıklarına dair elimizde çok sayıda yazılı, sesli ve video mesaj kaydı bulunmaktadır ve dileyenlerle paylaşabiliriz” denildi.

Çoğu Bina Hayvan Beslenmesine Karşı

Yasada ki eksiklik ve muğlak ifadeler bulunduğu kaydedilerek; “Yasa değişikliği ile ilgili nasıl problemler var? Yeni yasada bilimsellikten uzak, muğlak, yaşam hakkını korumayan ifadeler var. Hukuk evrensel ilke ve esaslarına aykırı, evrensel hekimlik değerlerini hiçe sayan, veteriner hekimliği etik ilkeleri ile bağdaşmayan maddelerle dolu yeni yasa. Yasa hazırlanırken meslek örgütleri, STK'lar ve bilimsel veriler dikkate alınmadı. Sonuç, popülasyon kontrolü dendi, hayvan üretimi ve ticaretinin önüne geçilmedi, kısırlaştırma yasaya dahil edilmedi.

Sahiplendirme denildi, sahiplendirmeyi kolaylaştıracak düzenlemeler gelmedi (Örneğin evcil hayvan beslenmesini yasaklayan apartman/site yönetim planlarında değişiklik)

Ötanazi diye başlayan meclis görüşmeleri sonuçta ötenazi ifadesinin kaldırılması olarak neticelense de fiiliyatta katliamın önünü açtı: Birçok sorumsuz belediye ve şiddete yatkın kişileri cesaretlendirdi, sokak hayvanlarına yönelik şiddetinin dozu arttı ve katliamlar aleni hale geldi” cümleleri kullanıldı.

D S C 0639

“Belediyeler biz gönüllerin yaptığının yarısını yapsa sokak hayvanı diye bir sorun tanımlıyor olmazdık”

En temel işleyişin yok ederek var olmak değil birlikte bir denge halinde yaşamak olduğu söylenerek; “Bu süreçte hem hayvanlarımıza hem de insanlarımıza en az fiziksel/psikolojik zarar gelecek şekilde hareket edebilmemiz için gerekli adımları atmakta biz STK'lar, gönüllüler zaten kendimizi görevli addediyoruz. Biz yıllardır kısırlaştırma, besleme, tedavi için kendi bütçelerimizden devasa paylar ayırıyoruz, zamanımızı ömrümüzü veriyoruz. Belediyeler bu 20 yılda biz gönüllerin yaptığının yarısını yapsa biz bugün sokak hayvanı diye bir sorun tanımlıyor olmazdık. Unutmayın belediyeler için yılda ortalama 40 kısırlaştırmadan bahsediyoruz. Sadece ben kişi olarak bu sayının üzerine çıkıyorum.

Bu süreçte güç ve iş birliği yapmamızın çok önemli olduğuna inanıyor, sizlerin desteği olmadan bu sürecin hepimiz için daha zor ve acılı olacağının bilinciyle bu toplantıya katılan herkesi bu konuda 'ben/biz ne yapabiliriz'i düşünmeye davet ediyoruz.

Öncelikle sahada çalışan bizlere yani STK lara valilik ve belediye çalışmalarında daha çok yer verilmesini ve süreçlere dahil edilmeyi istiyoruz.

Rehabilitasyon merkezine STK lardan gönüllü çalışan alınmasını, kısırlaştırılan ve sahiplendirilen hayvanların takibini yapmak üzere STK ların da dahil edildiği bir ekip kurulmasını istiyoruz.

Kısırlaştırmanın öncelikle kırsaldan ve köylerden başlanması gerektiğini düşünüyoruz.

Köylerde ve üretim merkezlerinde üretim durdurulmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyoruz. STK'lar olarak kısırlaştırma çalışmalarına hız katabilmek için köylerdeki gönüllülerimizle yapılacak çalışmalar için araç desteği, mama desteği istiyoruz. Merkezi ve yerel yönetimlerce köylerde muhtar, öğretmen, imam gibi saygın kişilikler üzerinden sahiplendirmeye teşvik çalışmalarının yapılmasını istiyoruz. Köylerde hali hazırda sahipli olan hayvanların kısırlaştırılması ve çiplendirilmesi kolaylaştırılmalı ve teşvik edilmelidir.

Kırklareli olarak bütün Türkiye'ye örnek insan ve hayvan dostu bir model olmak istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

Muhabir: Volkan Abuy