Çaresizlik ile karşılaşılan durumların söz konusu olabileceğini söyleyen Yaprak, “Bu bireyler başkalarına karşı şefkatli davranırken kendi ihtiyaçlarını belirlemekte, ifade etmekte; dolayısıyla ihtiyaçlarını gidermekte zorlanır. Sosyal çevresinde başka insanların kendi duygularıyla başa çıkabildiğini seyrederken sanki bunun sadece kendisinde olmayan bir yetenekmiş gibi görebilir.” sözlerini dile getirdi.
Yaşanan duygusal zorlukların yeteneklerini kullanmayı da etkileyebileceğinin altını çizen Yaprak, “Bu bireylere dışarıdan bakıldığında yetenekli görünmelerine rağmen, iç dünyalarında derin bir kopukluk hissederler. Tercihleri veya duygularıyla ilgili basit sorulara cevap vermekte zorlanırlar, çünkü duygusal dünyasının kulak vermemeyi erken yaşta öğrenmişlerdir.” ifadelerini kullandı.
İnsanın ruhsal onarımı adına “Kendini onarma yolculuğu, yetişkinlikte yeni bir dil öğrenmeye benzer; zorlayıcı, rahatsız edici ama anlamlı bir hayat sürmek için bir o kadar da gereklidir. Kendini kabul etmek ve baş etmesi güç duygulara kulak vermek; yani o boşlukla yüzleşmek iyileşmeye doğru atılan radikal bir adımdır. Bu içsel onarım kolay olmamakla birlikte sabır, cesaret ve emek ister.” açıklamasını yaptı.
