7 Eylül'e doğru giderken, Kırklareli'nin sahip olduğu büyük bir değeri işaret eden Çidem, "Önümüzde 7 Eylül Uluslararası Akbaba Farkındalık Günü var. Yaklaşan bugün öncesinde şunu ifade etmeliyim, Trakya'nın tek akbaba yuvası Kırklareli Merkez İlçe sınırları içerisinde" dedi.
(Kırklareli'nde yuvası bulunan akbaba görselde yer alan türdür)
"Gözümüz Gibi Korumamız Gerekirken"
Kırklareli'nin sahip olduğu bu doğal değerin altını çizen Çidem, "Akbabalar günü Eylül ilk cumartesidir. Ancak biz bugünden günü farkındalık oluşması için paylaşıyoruz akbabalar gününü. Trakya'da tek akbaba yuvası merkez ilçemiz sınırlarında. Gözümüz gibi korumamız gerekirken RES projeleri ile gözünü çıkarmaya çalışıyoruz. Doğa sadece bize ait değil. Bunu bir anlasalar. Gökyüzünde, yerüstünde yeraltında, denizlerde yaşayan milyonlarca canlının yaşam alanı" ifadelerini dile getirdi.
"Akbabaların Beslenme ve Yaşam Alanı'na RES"
Yapılan ve yapılması planlanan RES'lerin akbabaların doğal yaşam alanlarını tehdit ettiğini dile getirerek şu ifadeleri dile getirdi;
"Merkez ilçe sınırında kurulan 1 adet RES ve kurulması planlanan birçok RES Küçük akbabanın beslenme ve yaşam alanında yer almaktadır. Bölgemizde ki ilk yuva kaydı 2022 yılında alınmıştır. Küçük akbaba Neophron percnopterus, Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesilleri küresel ölçekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan canlıların belirlenmesi amacıyla hazırlanan Kırmızı Liste (Red List) ölçütlerine göre küresel ölçekte Yok Olma Tehlikesinde (EN) olarak sınıflandırılan yarı leşçil bir akbaba türüdür. Türkiye, küçük akbabaların hem ürediği hem de göç yolları üzerinde bulunduğu için türün korunması için en önemli ülkeler arasında yer almaktadır.
Bu sebeple küçük akbaba gerek uluslararası gerekse ulusal mevzuat ile koruma altındadır. Ayrıca, biyolojik çeşitliliğin önemli ölçüde azalması veya yok olması tehdidi söz konusu olduğunda, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (Türkiye, Sözleşmenin ilk imzacıları arasında olup, UNCBD’yi 1996 yılında onaylamıştır.) Ayrıca, biyolojik çeşitliliğin önemli ölçüde azalması veya yok olması tehdidi söz konusu olduğunda, tam bir bilimsel kesinlik bulunmamasının, bu tehdidi önleyecek veya en aza indirgeyecek tedbirleri ertelemek için bir gerekçe olarak kullanılmaması gerektiğini de kaydederek,
Madde 8-“In-situ” Koruma - Akit Tarafların her biri mümkün olduğu ölçüde ve uygun biçimde:
k. Tehdit altındaki türlerin ve popülasyonların korunması için gerekli mevzuatı ve/veya düzenleyici diğer hükümleri geliştirecek veya idame ettirecektir;
Bern (Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma) Sözleşmesi (Bu Sözleşme, 9 Ocak 1984 tarih ve 84/7601 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 20 Şubat 1984 tarih ve 18318 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.)
Madde 1 (2) Nesli tehlikeye düşmüş ve düşebilecek türlere, özellikle göçmen olanlarına özel önem verilir.
Madde 3 Her Akit Taraf, yabani flora ve fauna ile doğal yaşama ortamlarının, bilhassa nesli tehlikeye düşmüş ve düşebilecek türlerin, özellikle endemik olanlarının ve tehlikeye düşmüş yaşama ortamlarının, bu Sözleşme hükümlerine uygun olarak muhafazası amacıyla ulusal politikalarını geliştirecektir.
Madde 4 (1) Her Akit Taraf, yabani flora ve fauna türlerinin yaşam ortamlarının, özellikle I ve II no’lu ek listelerde belirtilenlerin ve yok olma tehlikesi altında bulunan doğal yaşam ortamlarının muhafazasını güvence altına almak üzere, uygun ve gerekli yasal ve idari önlemleri alacaklardır.
(3) Akit Taraflar, II ve III no’lu ek listelerde belirtilen göçmen türler için önem taşıyan ve kışlama, toplanma, beslenme, üreme veya tüy değiştirme yönlerinden göç yollarına uygun ilişki konumunda bulunan sahaların korunmasına özel dikkat göstermeyi kabul ederler.,
Madde 6 Her Akit Taraf, II no’lu ek listede belirtilen yabani fauna türlerinin özel olarak korunmasını güvence altına alacak uygun ve gerekli yasal ve idari önlemleri alacaktır."
"Koruma Alanı İlan Edilmeli"
"DOKU Derneği’nin kuruluş amacı ve çalışma ilkelerinden birisi de doğal varlıkların korunması, tespitlerinin yapılması, tanıtılması ve tescil edilmelerini sağlayarak, koruma altına alınması ve gelecek nesillere taşınmasıdır. Bu kapsamda çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz
Trakya topraklarında tek yuvası olan Akbabanın, diğer yuvalar da İç Anadolu ve Bulgaristan’da bulunmaktadır. Her şeye rağmen ne olursa olsun tek yuvası olan Akbabanın yaşam ve üreme alanı koruma alanı ilan edilmelidir.