Kavakdere Köyü'nde imece usulünün de yaşatıldığı kışlık hazırlıklarında Ezgi Dengiz, hazırladıkları ürünleri anlattı. Hazırlıkların sonlarında olduklarını ifade eden Dengiz, hanımların yardımlaşarak yaptığı işi kısaca, "Emeksiz yemek olmaz" diyerek özetledi.
Kim sevmez ki; elde kesilmiş mis gibi makarnayı? Ya da sabah kahvaltısında ekmeğin üzerine sürülen kahvaltılık sosu? Bahçeden bir bir toplanıp kazanda şifalanan köy kahvaltısının o eşsiz sosunun yanında ekşimikli gözleme de olsa mesela. İnce bellide çayı da dökünce, bal şeker olsun...
"Bir Yıl Boyunca Tüketiliyor"
Yapılan hazırlıklarda nelerin olduğunu sorunca Dengiz, "Ağustos ve Ekim ayı aralığındaki zamanda tarhana, kahvaltılık soslar, salça, yufka, gözleme, kuskus ve makarna hazırlığı yapılıyor. Bu yapılan hazırlık 1 yıl boyunca tüketiliyor" sözlerini dile getirdi.
"Kışlık Hazırlama Geleneği"
Bir evde kışlık hazırlığı olur da komşular gelip yardım etmez mi, eder tabi ki. Komşularıyla yer sofrasının başına geçen Dengiz, "Kışlık hazırlığı geleneği insanların kendi doğal malzemeleriyle yaptıkları için tercih ediliyor. Ayrıca hem bütçeye faydası var hem sağlık açısından faydalı. Köy kadınları kış hazırlığı boyunca komşularıyla imece usulü yardım eder birbirine. Gün olarak ayarlanır kim o gün müsaitse sofrasıyla, oklavasını alıp gelir. Yapılan işte mola verilir yemekler yenir, çay sohbet derken kışlık ihtiyacı çıkar bir günde" dedi.
"Özümüzü Unutmamak Lazım"
Herkesin vardır bayramda gideceği bir köyü. Belki de köydeki doğallıkları tadabilmek için beklenen günlerin başında gelir bayramlar. İşte o günlerde sofraları dolduran lezzetler, bu gelenekler ile ortaya çıkıyor. Doğallığı ve lezzetin özünü yaşatan gelenek göreneklerin yaşatılması gerektiğinin altını çizen Dengiz, "Kişi sayısına göre günde 300 ile 500 arası yufka açılabilir. Özümüzü unutmamak lazım. Biz hazır paketli yiyeceklerle büyümediğimiz için eski neyse geleneği yaşatmaya devam ediyoruz. Emeksiz yemek olmaz" şeklinde konuştu.