1882 Yılında bugünkü Askerlik Şubesinin bulunduğu Doğu Mahallesindeki alana (Tapuda, Hacızekeriya Mahallesi 430 ada, 56 parsel numaralı, 339.684,33 m2 yüzölçümlü, Milli Savunma Bakanlığı adına tahsisli Hazineye ait taşınmaz) bir tümen asker için tasarlanan, dört askeri kışla, 1 redif (askeri malzeme) deposu ile birlikte inşa edilmiştir.
Orta giriş kısmı, yuvarlak kemerli, büyük üç kapıdan oluşan iki katlı neo-klasik tarzda inşa edilen yapının ikinci katında dışa çıkıntılı kısmında beş, sağ ve sol iç kısımlarında ikişer yuvarlak kemerli penceresi, bir silme ile kırma çatıyla buluşmaktadır. Yapının giriş kısmı sağ ve sol kanadı tek katlı olup, sekizer yuvarlak kemerli pencereden oluşmaktadır.
1908 Yılında Mevki Hastanesinin yanına ihtiyaca binaen ek pavyon binaları inşa edilmiştir. Balkan Savaşları esnasında Bulgar askerleri tarafından kullanılan kışla ve hastane binaları, 1913 Yılında Bulgarların geri çekilmeleri esnasında bombalar ile patlatılarak kullanılmaz hale getirilmiştir. Geriye sadece Redif Deposu kalmış oda zamanla yok olup gitmiştir. Mevki Hastanesinin kullanılmaz hale gelmesiyle bu defa Pınarhisar yolu üzerinde bulunan (Mahmut Şevket Paşa Kışlası) yeni askeri kışlalar ile birlikte inşa edilmiştir. Uzun yıllar askeri personele tedavi hizmeti veren Kayrak adı ile de anılan hastanenin büyük bir kısmı yakın geçmişte yıkılmıştır. Geriye bugün müze olarak kullanılan bina kalmıştır.
1947'de Zürih Tıp Fakültesinden Prof. Mischner'in Uluslararası Cenevre Tıp Kongresinde yaptığı öneriyle "Morbus Behçet" adı verilen Behçet hastalığını bularak adını Tıp tarihine yazdıran Prof. Dr. Hulusi Behçet, yönetici olarak ilk kez 1914 yılı Temmuz ayında Kırklareli Askeri Hastanesine Başhekim Yardımcısı olarak atanmıştır. Yaklaşık altı ay kadar Kırklareli Askeri Hastanesinde görev yaptıktan sonra, Edirne Askeri Hastanesinde dermatoloji uzmanı olarak atanmış, 1918 yılına kadar burada çalışmıştır. Bir dönem Kırklareli’nde görev yapan, adını dünya tıp tarihine altın harfler ile yazdıran Hulusi Behçet, 1933 yılında Türk akademi dünyasında Profesör unvanını alan ilk bilim adamı olmuştur. Bu sebeple, Prof. Dr. Hulusi Behçet’in adının Kırklareli’nde yeni yapılacak olan Araştırma Hastanesinin ek binasına verilerek yaşatılması gerektiğini düşünmekteyim. Ancak bu durum İlimiz Yöneticilerinin Takdirindedir.
Bu vesile ile Kutsal Mesleğini, İnsan Onuruna Yakışır Şekilde Fedakarca Yerine Getirmeye Çalışan Tüm Sağlık Çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun.