Borçları nedeniyle hapse atılan bir adamın hikâyesini konu edinen Asghar Farhadi imzalı “Kahraman” filmi yine şüphelerin üstüne kurulu sürükleyici bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
İran’ın yetiştirdiği en önemli yönetmenlerin başında gelen Asghar Farhadi’nin son filmi Kahraman’ı geçtiğimiz günlerde izleme şansı buldum. Yakın zamanda dünyanın tüm noktalarında azalan ve nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan “Ahlak, erdem, dürüstlük” gibi kavramların keskin bir şekilde sorgulandığı Cannes’da jüri büyük ödülüne layık görülen bu film beni fazlasıyla tatmin etti.
“Bir Ayrılık, Satıcı, Elly Hakkında, Herkes Biliyor” gibi yapımlarla gönlümde taht kuran Farhadi son filminde de yine derin şüpheler üzerine kurulu bazen taraflı bazen ise objektif şekilde anlattığı bir hikâye ile karşımıza çıkıyor.
Filmdeki ana karakterimiz ödeyemediği bir borç yüzünden hapse giren Rahim. Rahim hapishaneden aldığı iki günlük izinle alacaklısını ikna edip şikayetini geri çekmesini amaçlıyor. Ancak işler istediği gibi gitmiyor.
Sokakta bulduğu altınları sahibine teslim eden Rahim bir anda ülke gündemine oturup “Kahraman” ilan ediliyor. Lakin sonrasında yaşananlar hayatı boyunca kendisinde derin izler bırakacak anılara dönüşüyor.
Asghar Farhadi filmde seyirciye şu iki soruyu soruyor; İnsanlar yaptıkları onurlu bir davranış için takdir edilmeli mi? Yoksa bu normal bir davranış olarak mı kabul edilmeli?
Söz konusu İran olunca tabi bu sorular daha da değerli hale geliyor.
Filmin ilk bölümünü kahraman olarak geçiren karakterimiz ikinci bölümde alacaklısının da devreye girmesi ile kendini dipsiz bir kuyuda buluyor. Anti kahramanın tavırları sebebi ile filmin büyük bölümünde seyirci olarak Rahim’in yanında oluyoruz. Ancak yeni detaylar ve şüphelerle bizler de arafta kalabiliyoruz.
Filmlerini izlerken büyük keyif aldığım Oscar ödüllü yönetmen Asghar Farhadi karakter seçiminde de çoğu zaman nokta atışı yapıyor. Nitekim Rahim karakterine hayat veren Amir Jadidi’nin performansı da oldukça başarılı olarak karşımıza çıkıyor.
Kendine sıfırdan temiz bir sayfa açmak isteyen başkarakterin zorlu yolculuğunda yaşadığı duygu durumları bizlere çok keskin bir şekilde aksettiriliyor.
İyi ve kötünün, beyaz ile siyahın, güçlü ve güçsüzün ahlaki değerler ekseninde net ve bir o kadar da karmaşık bir şekilde aktarıldığı bu yapım, üstünden aylar geçse de bıraktığı hisler açısından farklı bir noktada yer alacak gibi gözüküyor.
