Gazete arşivlerinin taranması esnasında ilginç habere rastladım.
25 Mart 1937 tarihinde yayınlanan Son Posta Gazetesinin 5. sayfasında “Vize’de Bulunan Kilisenin 6. asra ait olduğu anlaşıldı” başlıklı bir habere yer verilmiş. Haberde Kale Mahallesinde Ziraat Memuru Lütfullah’ın yeni yaptırdığı evin altında bir kilise bulunduğu, hangi devre ait olduğunun tespiti için Cumhuriyet Döneminin ilk arkeolojik kazılarını yine Vize’de gerçekleştiren Ord. Prof. Dr. Arif Müfit Mansel’in Vize’ye davet edildiği, Mansel tarafından yapılan inceleme sonucunda Kilisenin 6’ncı yüzyılda Bizans döneminde inşa edildiği bildirilmiştir. Haberde ayrıca yapının 6,50 metre x 6,50 metre ölçülerinde ve 2,60 metre yüksekliğinde olduğu, içerisinde Bizans Dönemine ait çanak çömlek ve papazlara ait olduğu düşünülen henüz çürümemiş iskeletler bulunduğu belirtilmiştir.
2016 Yılında Güven İslamoğlu tarafından hazırlanan ve CNN Türk ekranlarında yayınlanan Yeşil Doğa Programında Güven İslamoğlu Vize ilçesinde tarihi, kültürel ve doğal varlıklara yer verirken benzer bir yapının yakın tarihte defineciler tarafından tahrip edildiğinden bahsetmiş ve tarihi geçmişimize sahip çıkmamızı istemiştir.
Haberde geçen söz konusu yapı Vize İlçesi, Kale Mahallesi, Büyük Cami Sokak girişinde bulunan metruk yapıya aynı yıl içerisinde yaptığımız araştırmada maalesef yapının içerisinde çok ciddi tahribat yapıldığı görülmüş, moloz ve hafriyat tan içeride fazla hareket edilmemiştir. Yapının Kare planlı olduğu, tuğla malzeme kullanıldığı, alçı sıva ile kaplandığı, yaklaşık 5 metre x 5 metre ölçülerinde olduğu, iç içe dört geniş kemerden ve köşe kısımlardan birbirlerine geçişi sağlayan dört dar kemerden oluştuğu tespit edilmiştir. Yapının içerisinde ayrıca içerisi boş bir lahit görülmüştür. Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere 1937 yılında tespit edilen yapının bu yapı olduğu oldukça muhtemeldir.
Vize’deki önemli tarihi yapılar ile iç içe bulunan (Küçük Ayasofya Kilisesi, Şerbetdar Hasanbey Camii, Hamam, Tetrakonkhos, Hisartepe Sarnıcı) bu yapının arkeolojik kazırlar sonrası yapılacak restorasyon ile turizme kazandırılması düşünülmeli ve bir an önce harekete geçilmelidir.