Geçtiğimiz hafta sonu Bulgaristan’ın gelenekleriyle ünlü Pomak köyü Ribnovo’da idik. Rodop Dağları ile Pirin Dağlarının kesişme noktasında yer alan bu yüksek dağ köyü, Bulgaristan’daki Pomak köyleri arasında geleneklerini yaşatan ve tanınan köylerin başında geliyor. Köyde asırlardır yapılmakta olan Gelina(gelin yüzü boyama) geleneğine tanıklık etmek üzere KIFSAD Başkanı Nedret Benzet, Edirne’de Trakya ve Balkanlara dair çalışmalarıyla bilinen Özay Ersen Can ve Yunan fotoğrafçı arkadaşımız Zisis Fyllaridis ile birlikte Ribnovo’nun yolunu tuttuk. Filibe-Pazarcık- Velingrad güzergahını takip edip, etkileyici sis manzaraları eşliğinde köy yolunu tırmanarak, Ribnovo’ya vardık. 2016 yılında yine Nedret Benzet ile gitmiş olsak da bu defa Özay ve Zisis’in girişimleriyle bu güzel köyde asırlardır devam eden bir Pomak geleneğine tekrar tanıklık ettik.
Bu arada şöyle bir parantez açmakta fayda var; Ribnovo’da düğünler genellikle kış aylarında yapılıyor. Zira köyün önemli bir nüfusu yaz aylarında Avrupa ülkelerinde mevsimlik işlerde çalışıyor. Bir de gelin boyama geleneği köydeki her düğünde olmuyor. Geleneğin yapılmasını gelin kendisi tercih ediyor. Ribnovo’ya ayak basar basmaz köylü kadınların geleneksel kıyafetleri ve insanların yüzlerindeki tebessüm ve samimiyet hiç eksik olmuyor. Köy meydanında büyük bir salonda bir gün gelin bir gün de damat tarafı misafirlere yemek ikram ediyor. Bir yandan çalınan müzikler eşliğinden insanlar hora oynarken bir yandan da yemekler yeniliyor. Salona adım atar atmaz damat Yusuf’un annesi bizlerle ilgilenerek, yemek ikram ettirirken, öte yandan kalacak yerimizin olup olmadığını sorması eşsiz bir misafirperverlik örneğinin halen bu köyde devam ettiğini bir kez daha görmemizi sağlıyor. Sonrasında ise köy meydanında tanıştığımız Nazmi amca babasından öğrendiği Türkçe ile bizimle konuşuyor. Aynı zamanda köyün yukarısındaki caminin imamı olan Nazmi amca, bize çay ikram ederek, kalacak yerimizin olup olmadığını o da soruyor. Ve evinin her zaman müsait olduğunu söylüyor. Ribnovo’daki insanların misafirperverliği bir kez daha gönlümüzü fethediyor.(Devamı yarın…)