11 ili etkileyen büyük deprem sonrasında binaların kalitesizliği ve kullanılan malzemelerin yetersizliği bir kez daha gün yüzüne çıktı. Maalesef ki bu nedenle 40 binden fazla canımızı kaybettik, 100 binden fazla ise yaralımız var. Büyük felakette 7 binden fazla bina yerle bir olurken şu an için 105 bin binanın ise yıkılması gerektiği duyuruldu.
Ancak bölgedeki TOKİ binalarının hasar almaması büyük dikkat çekti. Sadece bu bile depremin değil kötü inşa dilen binaların öldürdüğü gerçeğini bizlere bir kez daha hatırlattı. TOKİ, bugüne kadar Kahramanmaraş'ta 5 bin 545, Hatay'da 8 bin 18, Osmaniye'de 3 bin 323, Malatya'da 20 bin 605, Şanlıurfa'da 17 bin 261, Diyarbakır'da 20 bin 912, Gaziantep'te 27 bin 947, Adıyaman'da 7 bin 65, Adana'da 21 bin 154, Kilis'te ise 1929 olmak üzere toplam 133 bin 759 konut etmiş. Bu binaların kurallara uygun bir şekilde yapılması her anlamda bizlere mesajı direkt olarak veriyor. Kurallara uyun canlar kurtulsun.
TOKİ binalarının temelinde "radye" adlı bir sistem kullanması binaları sağlam hale getirmiş. Bu sistemle enine boydan boya betonarme temeller atılıyormuş ve binanın oluşturduğu yük, zemine düzgün ve eşit bir şekilde dağılıyormuş.
Okuduğum ve araştırdığım kadarıyla TOKİ, binalarda uyguladığı "radye temel", "tünel kalıp taşıyıcı sistem", yüksek beton dayanımı" gibi çözümlerle oluşacak sarsıntıyı ve dolayısıyla hasarı en aza indiriyormuş.
İşin özü doğru ve sistemli bir inşaa süreci büyük depremlerin dahi hasarsız atlatılmasını sağlıyormuş. Bundan sonraki bina yapım sürecinin her inşaatta bu doğrultuda yapılması en büyük isteğimiz.