Yaklaşık 2 ay önce yayınlanan Rise of Empires:Ottoman dizisinin 2. sezonunu büyük bir keyifle izledim. İlk sezondaki büyük mücadelenin ardından Fatih ve Vlad’ın serüveni de perdeye oldukça başarılı yansıtılmış. Çocukluğundan bu yana kendisini Fatih Sultan Mehmet’in kölesi olarak gören Eflak prensliği verilmesine rağmen bununla yetinmeyen Vlad Dracula’nın hırsı ve intikam arzusu büyük bir savaşın oluşmasına sebebiyet verdi. Fatih’in Eflak seferinde her iki liderde kendi imkanları doğrultusunda önemli hamleler yaptı. Adeta satranç tahtasının başındaki iki ustanın büyük mücadelesini seyrediyor gibiydik. Ancak Fatih her zaman bir adım öndeydi.

Fatih Sultan Mehmet büyük bir strateji uzmanıydı. Mükemmel bir askerdi ve hiç korku belirtisi göstermiyordu. En önemlisi her zaman bir planı vardı. Fatih’in hitabet yeteneği muazzamdı, sert, dirençli, karakterli, akıllı ve büyük bir liderdi. Entelektüel birikimi ise üst seviyedeydi. Bu birikimler onu rakiplerinden bir adım öne çıkartıyordu. Bununla birlikte gelişen Osmanlı silah teknolojisi onun uzmanlığı ile birleşince korkutucu bir güç dünya sahnesinde adından söz ettiriyordu.

İkinci Mehmet rakibi Vlad Dracula’ya saygı duymakla birlikte aslında seviyesinin ve potansiyelinin farkındaydı. Rakibi Vlad ülke sınırları içerisine girerek başkente yürüyen Türklere vur kaç taktiği yaparak onları zayıflatmaya çalışıyordu. Böylece Macarların yardımı geldiğinde zayıflamış Osmanlı’yı yenebileceğini düşünüyordu. Ancak Türkler kayıplar verse de hızla başkent Targovişte’ye ilerliyordu. Bu zamana kadar genelde acımasız yöntemleri ile Osmanlı’yı yavaşlatsa da bunun yetmeyeceğini anlayan Vlad Dracula ya hep ya hiç stratejisi ile Fatih’i çadırında öldürerek orduyu dağıtmaya niyetliydi. Bunu İssos Savaşı’nda Büyük İskender Darius’a karşı kullanmış ve savaşı kazanmıştı. Ancak Vlad’ın taktiği tutmadı. Osmanlı’ya kayıplar verdirse de Fatih’i öldüremedi. Çünkü Fatih buna karşı da Radu ve Mahmut Paşa’nın desteği ile planını yapmıştı.

Vlad’ın kardeşi Radu Fatih’e bunu nasıl çözdüğünü sorduğunda evet bunu İssos Savaşı’nda İskender kullanmış ve kazanmıştı. Ancak ne Vlad İskender ne de ben Darius’um diyerek karakterini yine ortaya koydu.

Bu büyük seferde Fatih’in en güvendiği adamlardan biri Mahmut Paşa ve aileye sadık Vlad’ın kardeşi Radu önemli roller üstlendi. En sonunda Radu Eflak’ın yeni prensi oldu ve Eflak 400 yıl boyunca Osmanlı’ya sadık kaldı.

Başkente ulaşan ve şehri ele geçiren Fatih binlerce Türk’ün kazıklara geçirildiğini görünce şoka uğradı. Evet savaşı kazanmıştı lakin Vlad’ın özgürce gezmesini içine sindiremiyordu. Büyük savaşçı Hamza Bey’e yapılanları unutamayan Fatih Kazıklı Voyvoda Vlad Dracula’yı ölü istiyordu. Ve 15 yıl sonra Vlad kafası kesik halde İstanbul’da sergileniyordu. Fatih’in arzusu da nihayet gerçekleşmişti.