Çalışıyoruz, çalışıyoruz, çalışıyoruz. Türkiye’de istihdamda olanların yüzde 15’i haftada 60 saatten daha fazla çalışıyor. Bu verilerle Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri içinde, en üstte yer alıyor. Haftalık ortalama çalışma saatinde ise 45,6 saat ile OECD ülkeleri içinde Kolombiya'dan sonra ikinci sıradayız.

Ancak çok çalışmak verimi arttırıyor mu? Normalde  çok fazla çalışan Türkiye, Kolombiya, Meksika gibi ülkelerin kalkınma düzeyinde ileride olması gerekirdi. Ancak bu çalışma ile paralel bir durum olarak ortaya çıkmıyor. Daha az çalışan Norveç, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde ise kişi başına düşen milli gelirin ne denli yüksek olduğunu ve ne kadar mutlu olduklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Japonya gibi çok çalışıp en tepede olan ülkeler var. Ancak orada da çalışmanın karşılığı fazlasıyla veriliyor.

Fazla çalışmaktan ziyade verimli çalışmak oldukça önemli. Birçok ülke tatil günü sayısını arttırmak için planlamalar yapıyor. Belçika, İzlanda ve Yeni Zelanda’da haftada 4 gün çalışma prensibini benimseyen ülkeler.

Ancak biz de tatilden ziyade çalışma sürelerinin arttığını görüyoruz. Süreler artıyor ancak gelir o seviyede artmıyor. Çok çalışmak hiçbir şekilde verimi arttırmıyor. Araştırmalar da bunu doğruluyor. Kendimizle ilgilenebileceğimiz zamanlar yaratmalıyız. Gezmeli, okumalı, tembellik yapmalıyız. Verimliliğin bu şekilde geleceğini düşünüyorum. Aslında bizde de az çalışma süresi devreye sokulabilir. İstenince bu ülkede birçok iş hayata geçebilir olabilir ama işte isteyene.